youtube.com/watch?v=TXzO1FT... kitabı okumaya karar verdiğimde, okurken ve hatta bittikten sonra ben de başladım mırıldanmaya: triyandafilis gitme; sen de gitme triyandafilis ...
Sonra da dilimden düşmedi bu şarkı.
''Sen de başını alıp gitme ne olur
Ne olur tut ellerimi
Hayatta hiç bir şeyim az olmadı senin kadar
Ve hiçbir
Ne kadar güzel anlatmışsınız Ferah hanım... Tekrar tekrar okudum incelemenizi. Kesinlikle haklısınız, fazla ciddiye alıyoruz yaşamı, hiçbir şey için üzülmeye değmiyor. En kısa zamanda okuyacağım, dilerim beni de böyle etkiler... Yüreğinize sağlık.
Vay be, amma içten amma sahici amma hüzünlü bir inceleme olmuş be Ferah, kitabı hatırladım tekrar ve burnum sızladı. Kalemine, yüreğine sağlık be değerli dostum. Senin o kalem tutan elinden öperim. İyi ki varsın değerli dostum.
Çok güzel anlatmışsın Ferahım. Farklı kültürler deyince merak ettim şimdi. Toplumsal cinsiyette var sanırım biraz işin içinde.. Bu arada Triyanda bizim burda bir yerin eski ismi. Yunan'lardan kalma. O yüzden sana bu şarkıyı vermek istiyorum :)
youtu.be/6743bGMTov4
Teşekkürler samimi incelemen için :)
"Bir insan bir başka insanı herhangi bir halinden ötürü değil sadece varolduğu için sevebilir mi?" Bu soruya en güzel yanıt Ahmed Arif'ten geliyor.
"Ben bütün bu manasız iç sıkıntılarından senin var olduğunu hatırlayarak sıyrılıyorum."
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.