Hakan Günday'la tanışmamı sağlayan, hayatın çoğu gerçeğinin yüzüme tokat gibi çarptığı bir kitap. Hakan Günday'ın kalemini bilmeyen bir insan olarak en başta sıkıldığımı hissetsem de beklentim olduğu için bırakmak istemedim ve okumaya devam ettim. İyi ki etmişim, iyi ki de Hakan Günday ve kalemiyle tanışmışım. Hayatımı son derece etkileyen, düşünce yapımı alaşağı eden muhteşem bir kitaptı. Abarttığımı düşünenler olacaktır lakin sözlerle ifade edemeyeceğim kadar hayranım bu kitaba. Öyle anlar oldu ki bedenimde ki tüm kanın çekildiğini ve sadece, 'lütfen bu yaşanmamış olsun' dediğimi anımsıyorum. Şok edici yanları vardı ve kitabı bitirdiğiniz an o şaşkınlık hala devam ediyor, yarım saat falan niye bitti diye üzüldüm. Hele el yazısı olan birkaç sayfa vardı, orada ki hikaye beni öyle bir etkiledi ki hayatımda daha önce bu kadar etkilendiğim birkaç sayfa olmamıştı. Bazı sahnelerde midemi bulandı. Cidden. Çoğu kitap insanı ağlatır, üzer ancak bir kitabın sizin midenizi gerçek anlamda bulandırdığı oldu mu? Ve tabi ki Oğuz Atay... Öyle harika işlenmişti ki Oğuz Atay'a olan hayranlığım daha çok arttı. Derda'nın hayranlığı da beni hep gülümsetti. O çocuksu masumiyeti aşırı hoşuma gitti.

AzHakan Günday · Doğan Kitap · 201921,5bin okunma

·

3 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

şirvan