Uzun zamandır elimde olan bir Gogol eserini bir solukta okuyup bitirdim bugün. Birçok yerde gülümsememe engel olamadım, harikaydı demem lazım her bir öykü için. Hasan Âli Yücel Klasikleri'nden okudum ben, yine Mazlum Beyhan çevirisiydi. Rus edebiyatını Mazlum Beyhan çevirisi ile okumayı çok seviyorum, Ölü Canlar'ı ve daha birçok Rus edebiyatı eserini onunla sevdim demeliyim...
Altı öyküden oluşuyor İş Bankası basımı. ("Neva Bulvarı", "Burun", "Portre", "Palto", "Bir Delinin Anı Defteri" ve "Fayton") Ancak birçok yayınevi sadece Palto ve Burun'u eklemiş ve üç öykü olarak basmış kitabı. Sayfa sayısı da bu nedenle farklı gelebilir size diğer yayınevlerinden okuyunca.
Gelelim kitaba; her öyküyü tabi ki tek tek anlatmayacağım ancak genel olarak bahsetmek istiyorum. Hem bir mesaj, hem gönderme, bolca kahkaha ve yaratıcı bir zeka barındırıyor her öykü. Hele ki öykü kahramanları... Ah Akaki Akakiyeviç! Bir "Palto" bir insanın başına bu kadar mı iş açar. İnsanlar arasındaki eşitsizlik ve sınıf farkı bir "Palto" üzerinden bu denli güzel mi anlatılır? Devlet dairelerinin eleştirisini, kamudaki düzensizliği üstü kapalı cümlelerle hayran olunacak şekilde anlatmış Gogol. Dostoyevski'nin meşhur; "Hepimiz Gogol'un paltosundan çıktık" cümlesi zihnimde dönüp durdu bu uzun öyküyü okurken.
Bir Delinin Anı Defteri ve Ivanoviç hiç çıkmayacak aklımdan. Yine üst mevkilerdeki insanlara olan yergilerle doluydu eser. Onlara hem kıskanarak hem de içten içe imrenerek bakan bir memurun toplumdaki yazısız kurallardan ne derece etkilendiğini okuyoruz hayretle. Dışlanan, hor görülen bir karakteri daha okuyucuya sunup derinden etkiliyor Gogol.
Betimlemelerle, iğneleyici tespitlerle dolu altı öykü. Altısı da birbirinden güzeldi, güldürürken bir yandan da barındırdığı gerçekliklerle okuyucuyu düşünmeye iten bir eserdi. Gogol okumaya başlayacaklara harika bir başlangıç olacağını düşünüyorum. Kesinlikle tavsiyedir... :)