Mısra hanım keşke uzun aralar vermeyip daha çok yazabilseniz.
İncelemeniz aklıma bir anımı getirdi.
Üniversite son sınıftayken mühendislik ,felsefe ve sosyoloji hocalarının , bölüm öğrencilerine özel, ortak düzenlediği bir seminere katılmıştık. Orada mühendislik hocaları teknoloji, inovasyon, hammadde kaynakları ,pazarlama stratejileri vs derken felsefe öğrencileri sürekli söz isteyip, konuyu çevre kirliliği, kapitalizm ,işçinin emeği..vs ne getirip, hocalarımızı baya sıkıştırmışlardı. Öyle bir konuşuyorlardı ki ağzımız açık kalmıştı. Gerginlik olunca da çok uzatılmayıp bitirilmişti seminer. Bu meselelerin bırakın bir işletme de değerlendirilmesini, bir eğitim yuvasinda bile bir araya getirilmesi zor olmuştu. Belki sonrasında daha etkin seminerler yapılabilmiştir bilemiyorum. Mezun olduğumuzda kendimizi her ne kadar birinci grupta bulsak da, ikinci grubun farkındalığı oluşmadan birşeylerin düzeleceği de yok gibi. İnceleme için teşekkürler ,kaleminize sağlık.