Gönderi

400 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kitaplara bu kadar maşukken, kitaplara hasret kalmak. Sadece kitaplarıyla değil, bence hayatıyla da devasa dersler veren yazar Cemil Meriç. Ben felsefe ya da sosyoloji pencerelerinden bakmadım bu kitaba, ideolojik gözlüklerle de okumadım. Edebi olarak seyran etmeye çalıştım Meriç’in dünyasını. Ve kaç gündür hayal etmeye çalışıyorum kütüphanesini, merak ediyorum kitaplarını, el yazısını. Bir de sesini. Netten araştıracağım ses kaydını, acaba eleştirileri gibi ses tonu da yüksek perdeden, sert ve köşeli mi?? Neden bilmem Cemil Meriç’le Necip Fazıl’ı cümlelerinin heybeti ile benzetirim zihnimde. Acaba birbirlerini gördüler mi diye araştırayım dedim netten; Cemil Meriç’in şu cümlesi hislerime tercüman oldu sanki: ‘’ Ben bilim adamıyım, Necip Fazıl ise iman adamı..’’ Aynı sohbet meclisinde olsalardı da, saatlerce dinleyebilseydim onları, ne güzel olurdu:) Cemil Meriç… Yazıları hem derya, hem uçurum, bazen çöl, bazen bataklık. Doyumsuz, hırçın, asil ve yalnız bir okyanus. 4 yaşında okumayı öğrenip, kitapların dünyasına saklanan,’’ düşman dünyaya dostsuz geldim’’ diyen bu yalnız ruhun eleştirileri çok keskin, köşeli ve rijit. Tavizsiz ve bahanesiz. Galiba gözlerini kaybettikten sonra, karanlıkta hapsolduğu dünyasında yeni alemlere inmeye çalıştıkça ve zorlandıkça, dilinin üslübu ve eleştirileri daha bir derinleşmiş, keskinleşmiş. Hayat zorlaştıkça, aşmaya çalıştığı duvarlar büyüdükçe, Meriç’in cümlelerindeki heybet te büyümüş sanki. Belki farklı olsaydı, her daim yaşamın içinde yer alabilseydi ya da daha kolay bir hayata misafir olsaydı, daha yumuşak, daha toleranslı tenkitleri olur muydu acaba düşünmeden edemedim. O yüzden belki de gevşek mizaçlara, tembel ruhlara ağır gelebilir yazıları. Dikkatimi çeken diğer bir nokta da överken de eleştirebildiği.. Mesela Dosto’yu hayranlıkla överken yeri geliyor yeriyor da hakkaniyetle. Ama bu teraziyi menfi eleştirilerinde dengeleyemiyor sanki. Eleştirileri öylesine derin, yakıcı ve kıvrandırıcı ki, cümlelerindeki hayvan benzetmeleri canlanıyor sanki tasvir ettiği ruhlarda. Mesela, kurtköpeği gibi yaşayan dostları, anka kuşu gibi hayal meyal görünüp kaybolan üniversite hocaları , papağandan bile sevimli olmayan profesörler, siyaset gergerdanları ,edebiyat gorilleri, orangutanlar, köstebek beyinler… :) Jurnal okurken rahatsız olduğum nokta şu ki; şahsi mahremiyetine, hislerine şahit olmak istememem. Daha kendini bile anlayamayan insanoğluna en mahrem hislerini, en özelini paylaşmayı insafsız buluyorum ben. Zira insan zor, herkesin -kimselerin giremediği- kendi özel küçük dünyası olması gerektiğini düşünüyorum. Mesela keşke Meriç’in frengi korkusunu hiç okumasaydım dedim kendime. Aklımda hep fikirleriyle, cümleleriyle kalsaydı. ‘BU Ülke’ kitabından sonra da aynı şeyleri hissetmiş, aynı kararları almıştım okumalarım adına. Okumak, okumak ama çılgınlar gibi okumak… Okumak ancak kitapları ilahlaştırmadan okumak.. Daha fazla okumak için gece uykularımı mı azaltsam diye düşündüren kitap..:) Keyifli okumalar, sevgiler, sygılar..
Jurnal - Cilt 1
Jurnal - Cilt 1Cemil Meriç · İletişim Yayınları · 20183,224 okunma
··
1.147 görüntüleme
Necip G. okurunun profil resmi
Sueda Hanım çok yönlü ve Meriç’i tanımayanlar için onu gözlerinde canlandıracak kadar gerçekçi bir Cemil Meriç incelemesi yazmışsınız. Ben CM’i CM yapan özelliklerden birini de bu üslup olarak görüyorum. Evet pek çoğumuzu farklı derecelerde rahatsız edebilecek bir üslup lakin bu üslup olmadan da Cemil Meriç’i kuramıyorum kafamda:) Değerli incelemeniz için teşekkürler. Emeklerinize sağlık...
Zeyneb Öztürk okurunun profil resmi
Ben teşekkür ederim Necip Bey, bu etkinlikler olmasa okuyamazdim muhtemel, iyi de oldu. Daha sizin etkinliğe kitap türü belirtmedim, hatırladım şimdi :)) Tekrar tskler :))
2 sonraki yanıtı göster
Zeyneb Öztürk okurunun profil resmi
Bu arada Cemil Meriç okurken zihnim yorulmuş muhtemel, unuttum yazmayı; Etkinliğin ev sahipleri Sylphrena ve Kasım İ. 'a Cemil Meriç'in cümlelerinin derinliğince teşekkür ederim:)) (Kasım ısrar etmeseydin, uzunca da okuyamazdim muhtemel:))) çok çok tskler)
Hatice Mehlika okurunun profil resmi
işyerimde bi arkadaş vardı yemek yemeyi çok seven ve bunu keyfe dönüştürebilen ve bittabi kilolalarıyla başı belada olan :) çok yediği zaman çok pişman olduğunda şöyle derdi '' ayy yine HUNHARCA yedim '' :)) bu laf bizlerin o kadar hoşuna gitmişti ki bi ara bütün kızlar ota koka '' HUNHARCA'' ile başlayan cümleler kurar olmuştuk bi ara :) süeda hanımcığımın bu çok içten ve isabetli incelemesinde okumakla ilgili kısmı okuyunca direk ''HUNHARCA OKUMAK'' !!! demeden geçemeyeceğim açıkçası :) Adıyla müsemma olmayan Celal li tarzına da yakıştı bence :) geçenlerde de bi alıntı denk geldi burda şimdi de bu inceleme.. iyice perçinlendi bu sebepsiz mesafelilik şeysi :) hunharca okuyup hunharca sivrilikte yazan bu fikir işçisi yazarımızı seven ve okuyanlara HUNHARCA OKUMALAR DİLİYORUM :) yazarlar kuşlar gibi kursaklarındakini aktarmamalı, yazdıklarıyla dövmekten beter edip moral bozup insanları zehirlememeli de..hazmedip başka bir şifalı şeye dönüşen sütler vermeli.. bu da çok sevdiği hayvanlardan bir örnek olsun :)
Meryem Yılmaz okurunun profil resmi
Ne güzel olmuş, yerli yerinde herşey, kaleminize, yüreğinize sağlık Sueda hanım, azıyla çoğuyla, varıyla yoğuyla Cemil Meriç işte bu.. Bıraktığı etki hep aynı aslında çılgınlar gibi okumak ancak ilahlaştırmadan.. Sevgiler.. :)
Zeyneb Öztürk okurunun profil resmi
Teşekkür ederim Meryem Hanım Okuyalim..okuyalım. okuyalım.. inşallah:))
1 sonraki yanıtı göster
Korkut okurunun profil resmi
Cemil Meriç okudukça onun bir meseleyi kavramakta ve ifade etmekteki gücü karşısında hayran kalıyorum. Keskin bir kavrayış; kendinden emin, apaçık, güçlü ifadeler. Dili kullanmaktaki bu becerisi onun fikri anlamda nasıl bir deha olduğunu gösteriyor adeta. Nitelikli bir inceleme olmuş, çok beğendim. Kaleminize sağlık.
Zeyneb Öztürk okurunun profil resmi
Teşekkür ederim yorumunuz için Abdullah Bey:) "Keskin kavrayış..." bu cümleydi sanırım eksikliğini hissettiğim. . Siz de sağolun...
Şeyma Öztürk okurunun profil resmi
Cemil Meriç farklıdır, gerek hayatıyla gerek eserleriyle. Tam anlamıyla bir fikir işçisi. İncelemeniz gayet güzel olmuş; samimi, yalın. Hayatına dair çekilen 'Türkiye'nin Ruhu Cemil Meriç' belgeselini tavsiye ederim. :)
Zeyneb Öztürk okurunun profil resmi
Teşekkür ederim Şeyma Hanım.:) bu belgesel Dücane Cündioğlu'nun hazırladığı belgesel miydi acaba? Oysa geçen yıl izlemiştim. Öneriniz için tsk ederm :))
2 sonraki yanıtı göster
samet kara okurunun profil resmi
Öncelikle başarılı bir inceleme olmuş, emeğinize sağlık. Cemil Meriç'in zor bir yazar olduğunu " Bu Ülke " kitabında farkettim. Fakat gariptir ki, ısrarla beni içine doğru çekmekte.Umarım hakkıyla okumak nasip oluruz bize. Necip Fazıl Üstadımız'la ilgili değindiğiniz kısım için bir bilgi paylaşmak isterim. Okuduğum bir makale vardı, "Akıl Defteri Cemil Meriç" diye orada -Halil Açıkgöz'ün ( Cemil Meriç ile sohbetler) kitabından alıntılar var. Şu kısım gözüme ilişmişti. * Son devirde Yahyâ Kemal, Necip Fâzıl ve Nâzım Hikmet vardır şair olarak. Necip hecede ustadır. Nesrinde iş yoktur Necib’in. Günümüzde şair yetişmez, yetişemez. Evladım, artık şiirle kavga yapılamaz. Kavganın vasıtası nesirdir. (S. 141) * Necib’in tezadı şu: Genç yaşta Avrupa’ya gitti ve onun tahakkümünden kurtulamadı hiçbir zaman. Bu tabaka küçük yaşta aldığı din terbiyesi ile çatışıyor. Kitaplarının ismi dahi bunu gösterir. Hâlâ Mallarme’ye Baudelaire’e âşıktır. Necip bir tezatlar mahşeridir. (S. 88) Umarım işinize yarar. Aydınımız biraz sivri gibi, pek çok kişiye atıfta bulunmakta. Kitabı da alıp okumayı düşüyorum zaten. İyi günler .. :)
Zeyneb Öztürk okurunun profil resmi
Teşekkür ederim değerli paylaşımınız için, yazdıklarınızı ilk defa okudum:) Size de keyifli ve bereketli okumalar
1 sonraki yanıtı göster
Komplike okurunun profil resmi
Güzel incelemeniz için sizi tebrik ediyorum. Yazarın şahsi mahremiyetinden, hislerinden rahatsız olduğunuzu belirtmişsiniz.Ben ilk önce Jurnal'in ikinci kitabını okumuştum yazarın özel hayatı ön plandaydı. Bir bayana yazdığı mektuplar. Birinci kitap ise daha çok fikir kitabı gibi gelmişti ikincinin üstüne. İki çok farklı birbirinin devamı olan kitaplar. İkinciyi okursanız eğer fikirlerinizi merak ediyorum.
Zeyneb Öztürk okurunun profil resmi
Biraz beynimi dinlendirdikten sonra ikinciyi de okuyacağım. Duymuştum ikincinin içeriğini, okuyunca düşüncelerimi paylasirim inşallah . Ben tesekkur ederim yorumunuz için:))
Kasım okurunun profil resmi
Ellerine sağlık abla. :) İncelemeni beğendim ki beni de inceleme yazmaya teşvik etti. Az çok yazdım ama tekrar sildim. (Kahrolsun bu ruh halim) İnceleme için de etkinliğe katıldığın için de teşekkür ederim. :)
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.