Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

112 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Modern edebiyatın kurucularından sayılan Conrad’ın, dilin rüzgârına tutunup denizin özgürlüğünde, anlatma işini iki anlatıcıyla sürdürdüğü yapısı ve sömürgeciliği ele alan konusuyla iki boyuttan oluşan kitabını OKUDUM. “Okudum” bana hep ikircik bir kelime gibi gelmiştir. Bir kitabı okumuş olmakla, bir kitabı yaşamak arasındaki belli belirsiz ayrımın arasında gidip gelen yarı yarıya ortak bir bağ olduğunu varsayarsak ve yine bir kitabı okumuş olmakla, bir kitabı yaşamanın meydana getirdiği düşsel yaratım farklarını düşünürsek bu ikirciklik daha da belirginleşiyor. İşte böyle -sözcüklerin kaygan zemininde- okudum diyebiliyorum Karanlığın Yüreği’ni. 20 yaşından sonra İngilizceyi öğrenen Polonya asıllı Conrad, bu kitapla İngiliz edebiyatındaki yerini aşılmaz dalgalarla çevirmiş bir modernist. Ah, bu ‘okura yorumu yasaklamayan ama o yoruma ulaşmak için elinden geleni ardına koymamasını isteyen’ modernistler yok mu? Conrad o kadar çok ara cümle ve simgesel bir dil kullanmış ki önceki cümlede verilen modernist yorumuna bire bir uyuyor tarzı. Anlatıya çevresini tasvir ederek başlayan anlatıcı(gemiden bir mürettebat), sonradan kendi anlatısının dinleyeni olacak şekilde “ve burası da dünyanın karanlık yerlerinden biriydi” diyerek araya giren Marlow’a bırakıyor anlatıyı. Kitabın sonuna kadar anlatıyı devralan Marlow bize üç bölümde üç karanlık olgudan bahsediyor(“insan eli değmemiş Kongo’nun karanlığını, Avrupalıların yerlilere yaptığı zulmün karanlığını ve her insanın içinde gizli olan kötülük yapma arzusunun karanlığını”). Conrad, ders çalışan çocuğunu arada bir kontrol eden baba misali, “terbiyesizlik etme, Marlow, diye hırladı bir ses, ben de hiç olmazsa birisinin daha uyanık olduğunu anladım.” gibi cümlelerle aslında öyküyü anlatanın Marlow değil, asıl anlatıcı olduğunu okuruna unutturmuyor. Seni gidi oyunbaz diyoruz bu gibilerine. Fildişi ticareti yapan bir şirkete kaptan olarak giren Marlow’dan bulunduğu adada yerlileri zorla çalıştıran, sömüren Kurtz’u geri getirmesi istenir. Kitap bu yolculuğu ele alıyor kısaca. Kitabın iki boyutlu olduğunu başta söylemiştim. İlk boyut dil ve yapısıydı. İkinci boyut ise ele alınan konu: Sömürgecilik. Conrad’ın ince bir simgesellikle yoğurduğu Kurtz adlı karakteri sömürünün, emperyalizmin dünyaya ne boyutta yayıldığının göstergesiydi kitapta. (Borges’e karakter yarattığını düşündüğünüz yazarlar kim diye sorulduğunda ilk olarak Conrad’ı örnek vermesi tesadüf olamaz gibi geldi bana kitabı okuduktan sonra.) Para, heves, hırs uğruna kendinden olmayanı kanının son damlasına kadar sömüren emperyalist kişiler ya da ülkelerin iğrençliğini görmek karanlığın yüreğine balıklama atlamak gibi oldu. Aslında hepimiz maddi manevi birer sömürücü emperyalistiz, değil mi? En basitinden ben bu kitabı inceleyerek sömürüyorum. Bazıları sevgiyi silah olarak kullanıp sömürüyor. Bazılarımız zamanını sömürüyor. Toplantıda seçilseydi çok güzel tartışılırdı bu kitap. Ömrünü denizlerde geçirmiş Conrad’ın Karanlığın Yüreği’ni kitaplığıma koyup deniz edebiyatının her tonunu hissettim, dediğimde benim için çok keyifli ve faydalı bir okuma olduğunu biliyorum artık. Geri kalan hiçbir olgu bir anlam ifade etmiyor. Ve siz de Conrad’ı okuyun lütfen. Hem modern bir klasik okumak hem de insanlığın savaştan sonraki en büyük suçlarından olan sömürgeciliği karanlık bir şekilde görmek için. Kitapla kalın.
Karanlığın Yüreği
Karanlığın YüreğiJoseph Conrad · Can Yayınları · 20114,195 okunma
··
1.703 görüntüleme
Ömer Gezen okurunun profil resmi
Bir sonraki toplantıda seçilir inşallah sizin kitaplarda :D. Toplantılarda sizin önerdiğiniz kitapların yanında kitap önerirken cidden utanıyorum. Çok farklı seviyelerdeyiz ama inanın çok onemsemesem bu eğitim olayını, hiç onermezdim. Neyse bakalım kitabı okuyacaklarima ekledim. Umarım etkinlik zamanı gelince okumaya baslarim :)
Murat Sezgin okurunun profil resmi
Estagfirullah ne utanması. :) Tucoyla ayarladık biz o işi. Oğuz Atay okuyacağız sonuçta. Pişman olmayacağımıza eminim. Bu yaraşırdı. :)
Bu yorum görüntülenemiyor
Medine okurunun profil resmi
Sizce yazarın bu kitaptaki tutumu sömürge yanlısı mı yoksa tam tersi mi?
Murat Sezgin okurunun profil resmi
Bence kitap antiemparyalist duygularla yazılmış. Onlar fatihtiler... diye devam eden cümleden anlayabiliriz bunu. Çok büyük bir yergidir bu Emparyalist Batılı'ya.
9 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.