Gönderi

"İnsan" Nedir?
Hem mâdem gözümüzle görüyoruz ve aklımızla anlıyoruz ki; insan şu kâinat ağacının en son ve en cem’iyetli meyvesi ve hakîkat-ı Muhammediye Aleyhissalâtü Vesselâm cihetiyle çekirdek-i aslîsi ve kâinat Kur’ânının âyet-i kübrâsı ve ism-i a’zamı taşıyan âyet-ül kürsisi ve kâinat sarayının en mükerrem misafiri ve o saraydaki sâir sekenelerde tasarrufa me’zun en faal me’muru ve kâinat şehrinin zemin mahallesinin bahçesinde ve tarlasında, vâridat ve sarfiyatına ve zer’ ve ekilmesine nezârete me’mur ve yüzer fenler ve binler san’atlarla techiz edilmiş en gürültülü ve mes’uliyetli nâzırı ve kâinat ülkesinin arz memleketinde, Pâdişâh-ı Ezel ve Ebed’in gâyet dikkat altında bir müfettişi, bir nevi halife-i arzı ve cüz’î ve küllî harekâtı kaydedilen bir mutasarrıfı ve sema ve arz ve cibalin kaldırmasından çekindikleri Emanet-i Kübrâyı omuzuna alan ve önüne iki acib yol açılan, bir yolda zîhayatın en bedbahtı ve diğerinde en bahtiyarı, çok geniş bir ubûdiyetle mükellef bir abd-i küllî ve kâinat sultanının ism-i Azamına mazhar ve bütün esmâsına en câmi’ bir âyinesi ve hitabat-ı Sübhaniyesine ve konuşmalarına en anlayışlı bir muhatab-ı hassı ve kâinatın zîhayatları içinde en ziyâde ihtiyaçlısı ve hadsiz fakrıyla ve aczi ile beraber hadsiz maksatları ve arzuları ve nihayetsiz düşmanları ve onu inciten zararlı şeyleri bulunan bir biçâre zîhayatı ve isti’dâtca en zengini ve lezzet-i hayat cihetinde en müteellimi ve lezzetleri dehşetli elemlerle âlûde ve bekaya en ziyâde müştak ve muhtaç ve en çok lâyık ve müstehak ve devamı ve saadet-i ebediyeyi hadsiz duâlarla isteyen ve yalvaran ve bütün dünya lezzetleri ona verilse, onun bekaya karşı arzusunu tatmin etmeyen ve ona ihsânlar eden zâtı perestiş derecesinde seven ve sevdiren ve sevilen çok hârika bir mu’cize-i kudret-i Samedaniye ve bir acûbe-i hilkat ve kâinatı içine alan ve ebede gitmek için yaratıldığına bütün cihâzât-ı insaniyesi şehâdet eden...böyle yirmi küllî hakîkatlar ile Cenâb-ı Hakk’ın Hak ismine bağlanan ve en küçük zîhayatın en cüz’î ihtiyacını gören ve niyâzını işiten ve fiilen cevab veren Hafîz-i Zülcelâl’in, Hafîz ismiyle mütemadiyen amelleri kaydedilen ve kâinatı alâkadar edecek ef’alleri o ismin kâtibîn-i kiramlarıyla yazılan ve her şeyden ziyâde o ismin nazar-ı dikkatine mazhar bulunan bu insanlar, elbette ve elbette ve her halde ve hiçbir şübhe getirmez ki; bu yirmi hakîkatın hükmüyle, insanlar için bir haşir ve neşir olacak ve Hak ismiyle evvelki hizmetlerinin mükâfatını ve kusuratının mücâzatını çekecek.
·
2 görüntüleme
Ruhi okurunun profil resmi
Bunun hepsini yazdınız mı gerçekten ??
Kübra Nur Gezmişoğlu okurunun profil resmi
Uygulamadan okuduğum için kopyaladım. :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.