··
1.000 görüntüleme
Hani 'yaralar vardır' diyor ya Sadık Hidayet... Siz yaranızı sadece anlatmamıșsınız... Öyle bir hissettim ki okurken yazarla kurduğunuz derin bağı, içinizi döküșünüzü, o kırılmışlığı... İçim cız etti. Yüreğinize, kaleminize sağlık.
O.o Farkında olmadan neler yapmışım? Anlaşılıyor olmak bazen sevinç ile hüzün arasında git-gel yapıyor. Sanırım, bu da onlardan biri oldu. Yorumunuz için teşekkür ederim, hanımefendi. Saygılarımı sunuyorum.
Ben şimdi ne diyebilirim? Nerden başlayabilirim? Benim pisliklerimden bahsedip benimki seninkini döver diyecek değilim. Çocukken kirlenmişsem ben 5 yaşında kirlenen biriysem daha insanlara heleki ağlarken ben daha ısrarla yapıp gülüyorsam. Masum muyum? O aklımla yaptıklarımın cezasını şimdi mi cekiyorum ? Ilkokulda herkesin annesi okula getirir birlikte anneler eğlenir tanışır çocuklar birbirleri ile daha yakın olurken benim annem hiç gelmezdi. Servisle giderdim okula. Yalnız degildim elbet ama pikniklere herkes ailesi ile giderken tek giden benim miydi tüm suç? Ya sonrası herkesten uzak yaşadığım çocukluğumun acısı mıydı bendeki. Ondan mı böyle asi ve hırçındım? Pisliklerimi anlatmayacağım burada ama utanmıyorum ben onlardan. Kendimi affettim ama hala ofkeliyim kime onu bile bilmiyorum. Kafamda oluşan düşüncelerimi anlatamam zaten anlatılmıyor anlaşılamaz... Teşekkürler inceleme için...
Kitabı okumayın derim, Sema Hanım. Yorumunuz için ben teşekkür ederim. Etkilerin biri gidiyor, diğeri geliyor. :)
Annesini bağışlasın, kendisini bağışlasın diye diye içimden okudum yazıyı. Zaten Karamazov Kardeşler'de en özel şekilde yazmıştınız Dostoyevski'yi, bu yazı da çok içten olmuş. Yorum yapmadan geçemedim, teşekkürler bu güzel inceleme için.
İçten temennileriniz gerçekleşti, Nesrin Hanım. Dostoyevski'yi yaz yaz bitmiyor. Daha kimler kimler yazacaktır... Teveccühünüz, Nesrin Hanım. Yorumunuz için teşekkür ederim.
"Sanki tüm acıların ve dertlerin kaynağı kardeşimdi veya tüm mutlulukların ve huzurun kaynağı o 5.000.000 lira idi."
Açık ve net olmam gerekirse:
Muhteşemdi!!.
O.o En vurucu noktayı ayıklamışsınız, Hilâl Hanım. Yorumunuz için teşekkür ederim. Saygılarımı sunuyorum.
1 sonraki yanıtı göster
Ooy baba naptın ya :( Müsadenle şimdi de ben biraz hava alıyım biraz...
Ahmet, ne yaptın be! Bu inceleme mıh gibi beynime saplandı. Sağ ol Ahmet.
Ben bir şey yapmadım. Dostoyevski yaptı. Onun adına da teşekkür ederim. :)
Dostoyevskiyle sen birbirinizi böylesine iyi ağırlamışken, bir dost gibi belki.. benim konuştuğum, dinlediğim, anladığımı zannettiğim Dostoyevski kim Ahmet? Biliyorum bilinmezlerin içinde bir bilinmez daha ve lütfen mazur gör. Öyle güzel işlemişsin ki kelimeleri, kendinle öylesine eşsiz bütünleştirmiş... Ne yazdıysan, bilinmezlikte olsa o anları hissedip, nokta koyuşunla yakın bir derinliğe gittim.. Yürekle yazılan her yazı mutlaka yüreğe dokunuyor.
Bahar geldi.. Mevsim, Dosto'nun mevsimiyken. Dilerim kar tanelerini biriktiren kelimelerin, bahardan çok daha bahar olarak çiçek açar.
İyi ki yazıyorsun.. İyi ki varsın güzel insan.
Dostoyevski binlerce sayfa yazıyor, ama senin üç beş satırda oluşturduğun tesiri veremiyor. Işığından faydalanması gerekenler sadece yaşayanlar değil, Özlem. Anlaşılma ve keşfetme yolunda bir kıvılcım yakabildiysem eğer, ne mutlu bana! Bıraktım yansın tüm dünya! En azından parlarız. Yorumun için çok teşekkür ederim. Sen de iyi ki varsın ve yazıyorsun. Aydınlığa çıkartacak ışıklı kelimelerin sahiplerine, selam olsun!
Bu yorum görüntülenemiyor
Söyleyecek söz bulamıyorum gerçekten...Tek kelimeyle harikaydı...Sen hep yaz emi!Yüreğine,kalemine sağlık=)
Dostoyevski görse bu yazıyı beğenirdi bence :) Eline sağlık.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.