https://1000kitap.com/Nordavind/Duvar/ kaynaklı, 
NigRa tahrikli Aziz Nesin etkinliği için ismimi yazdırdığımda, bu kadar yoğun olacağımı düşünmemiştim açıkçası. Dört Dostoyevski kitabı bekliyor hala. Delikanlı'yı okuyabilirsem umarım yetiştireceğim onu etkinliğe.
Aziz Nesin'i ortaokuldan, 20'li yaşların ortasına kadar okudum oldukça fazla. Romanlarının tamamını bitirdim. Adam yayınlarından çıkan hikaye kitaplarının da yarısına yakınını okudum. Tabi böyle olunca etkinlik kapsamında ne kitap alacağıma karar veremedim ve elimde kalan 4-5 Aziz Nesin kitabından Koltuk'u okumaya karar verdim. Fazla bir incelemesi de yok zaten, prim de yaparım hem :)
İşte yirmi yıldan fazla zaman geçmiştir okumayalı Aziz Nesin'i. Buradan tekrar https://1000kitap.com/Nordavind/Duvar/'ya teşekkür ediyorum en başta. Umarım her on yılda onun gibi birisi gelir de, Aziz Nesin'i bir sonraki nesle düzgün bir şekilde tanıtmayı başarır.
Önce Koltuk kitabı tabi. Klasik Aziz Nesin öykü kitabı Koltuk. Yaklaşık 22-23 hikayeden oluşmuş, zamanında tam Aziz Nesinlik olay dediğimiz türde olan hikayeleri, profesörlere olduğu kadar ilkokul mezunu insanlara da hitap eden, güldürürken düşündüren ama kesinlikle Nasrettin Hoca fıkraları ile benzerlik göstermeyen, su gibi akan, okuması zevkli, böyle bir şey acaba olmuş mudur, ya da olabilir mi diye düşüneceğiniz hikayeler. Kitaba ismini veren Koltuk hikayesini eskiden olduğu gibi şimdi de beğendim.
Eskiden dediysem, söylediğim gibi doksanlı yıllar. Hani şu anki mağduriyetlerin yeni yeni başladığı, daha duble yolların yapılmadığı, koalisyon hükumetleri yüzünden bir türlü istikrarı yakalayamadığımız kötü günler. İstanbul'da mutlu olabildiğiniz günler. Eski her zaman güzeldir evet, ama o günler gerçekten güzeldi. Neyse, kitabın ilk basımına baktım , 1957 yazıyordu. Menderes hükumeti, farklı bir devir farklı yöneticiler, okunmuş ki tekrar basılmış. Gülmüş babam gibi insanlar o zamanlar Aziz Nesin'e. Sonra 4-5. baskılar, 1970'ler , Aziz Nesin okunmaya devam ediyor. Sağ, sol kavgaları, cinayetler. Sonra 80 darbesi, 82 anayasası, sekizinci basım. yönetimler değişiyor, zihniyetler değişiyor. Değişmeyen biri var ama. Aziz Nesin ve insanlar okumaya devam ediyor kendisini ve gülüyorlar hala ona ve kendilerine. Sonra ben okuyorum, sonunda 2000'ler geliyor ve Z kuşağı da tanıyor Aziz Nesin'i bunun gibi etkinlikler sayesinde. Aralarında "Bu ne ya?" diyenler olsa da gülenler çoğunlukta. Ben de gülüyorum hala. Değişmemiş çünkü yurdumda elli yıldır hemen hemen hiç bir şey, aynı.... O zaman tam Aziz Nesin'lik hikaye dediğimiz şeylere şimdi Zaytung haberi gibi olay diyoruz belki, ama genel olarak hemen her şey aynı. Aslında yalan söyledim. Her şey de aynı sayılmaz, total aptallık daha da artmış durumda, ülkeler ısrarla en aptalları seçiyorlar lider olarak. Biz ısrarla yakmaya çalışıyoruz önümüze kim gelirse, bize saçma gelen herkesi halen.
Peki Aziz Nesin kimdir? İlk önce sokaktaki adama dönelim isterseniz: " Boyunun iki katı kitap yazmış Allahın cücesi" "Türk halkının yüzde 60'ı aptal deyip halkımızı aşağılayan bir vatan haini" "Kafir herif, onun yüzünden kaç kişi yandı diri diri Sivas'da", " Pis komünist, Allahsız, kitapsız, şerefsiz" . Pardon, yanlış semte düşmüş yolumuz " Az bile söylemiş, şimdi Türkiye'nin yüzde sekseni aptal." ,"Yobaz Sivaslıların yakmaya kalktığı yüce adam", "Atatürk devrimlerini içselleştirmiş, CHP'nin altı okuyla yaşamış bir aydın"
Değil hiçbirisi, bilmiyor haliyle sokaktaki adam Aziz Nesin'i. Bir kere yazar Aziz Nesin- evet kısa boylu olabilir ama- epey üretken bir yazar. 110 kitap yazmış. Hepsi, evet hepsi onlarca baskı yapmış, onlarca dile çevrilmiş. Yani dünyaca tanınan bir yazar kendisi. Günümüzdeki gazetelerden devşirilmiş bir yerlerden destekli kofti yazarlardan değil yani.
Size hitap edebilir ya da etmez Türk halkının gerçeklerini yazan birisi Aziz Nesin. Atatürk daha ölmeden subay çıkmış birisi. O dönemde, beğenin ya da beğenmeyin en iyi eğitimi harp okulları veriyordu yurdumuzda. (Bu olay azalarak 1990'lara kadar devam etti aslında) İkinci dünya savaşından sonra ayrılmış/atılmış askerlikten. Gazetelerde köşe yazarlığı yapmış bolca, şu aralar oldukça popüler olan Sabahattin Ali ile birlikte Marko Paşa dergisini çıkarmış, ki Gırgır'dan önce bilinen ilk muhalif gülmece dergisi olarak kalmış benim aklımda. Sürülmüş, tutuklanmış, aklanmış. 1949'da o zamanlar prenses olan Elizabeth, İran Şahı ve Mısır Kralı'nın yaptığı başvuru nedeniyle altı ay hapis yatmış. Bu böyle devam etmiş hep. 55'de 6-7 eylül olayları nedeniyle tutuklanmış nedensizce. 1960'da İtalya'da kazandığı ödülü devlet hazinesine bağışlamış. 1962'de kitaplarını bastığı yayın evi yakılmış. Bundan sonra pasaportu bir verilmiş bir alınmış, bir çok ülkede ödül kazanmış, bazılarını almış bazılarına gidememiş. 1972'de kurmuş Nesin Vakfı'nı. 1993'de Madımak katliamından kurtulduktan sonra dayak yemiş. Hayatı kendisine açılan mahkemelerde geçmiş, 1995'de de imza gününe gittiği Çeşme'de 80 yaşında ölmüş.
Kendine atfedilen bir çok hikaye var, mesela 6-7 Eylül olaylarından sonra " nasıl olsa bizden bilecekler" deyip karakola gitmesi, Soyadı kanununda sırf kendisini sorgulamak için Nesin soyadını aldığı, çok cimri olduğu, vb.
Ve kimsesiz çocuklar için kurduğu ve tüm gelirini bağışladığı Nesin Vakfı. Aldığım o kitapların arkasında bana gülümseyen çocuklar acaba şimdi nerededir, ne yapıyorlardır. onun istediği gibi vatanına hayırlı evlatlar olarak yetişmişler midir hiç bilmiyorum. En azından mezarında rahat uyuduğu kesin, Madımak sanıklarından ölenlerin aksine.
Şu dönemde Aziz Nesin'in yaptıklarını anlamak çok zor. Abdurrahman Dillpak'la çıktığı bir tartışma programı var Şeytan Ayetlerinin yayınlanması ile ilgili. Şu anda bu sitede bile, kim bu kitabın yayınlanmasını isteyebilir, bilmiyorum. Aziz Nesin ise sadece bir kitabın yayınlanmasının yasaklanması/ Salman Rüştü ya da kitabı basan, basmayı düşünenler için verilen ölüm fetvasına karşı çarpışıyor toplum önünde.(Gerçi o zaman da nasıl densiz bir medya varmış da bu tartışmayı yayınlayabilmiş, ayrı bir mevzu) Şu anda onun gibi lafını esirgemeyen bir insan var mı Türkiye'de, bilmiyorum . Onun kadar değil ama var belki konuşabilen insanlar- ama güvenemiyorsunuz kesinlikle, samimiyetine inanamıyorsunuz onunki gibi. Aziz Nesin farklıydı gerçekten her açıdan. Yaşadığı zamanda da, şimdi de sevilemedi bir çok kişi tarafından belki. Ama sevenler gerçekten sevdi onu. Bugün ak dediklerine yarın kara demediler. Ve hala seviyorlar onu emin olun o insanlar.
"Peki o kadar övdün, bakalım bir, de nereden başlayalım Aziz Nesin okumaya?" diyorsunuz anladığım kadarıyla. Normalde fark etmez, alın bir hikaye kitabı okuyun, anlayın derdim. Ama artık devir değişti, normalde en az sevdiğim romanıyla başlamanızı tavsiye ediyorum size (Kemal Sunal'ın filmini seyretmişsinizdir gerçi). Zübük'ü alın, okuyun ve bir deja vu yaşayın. Olayların kişilerin ne kadar tanıdık geldiğini fark edin. Herşeyin aynı olduğunu anlayın. Belki o zaman bir şeyler değişebilir 250 yıl sonra.
Bahsettiğim tartışma programının linkini vererek yazımı bitiriyorum. Şu anda hangimiz böyle açık seçik konuşabiliyoruz, daha iyi değerlendirirsiniz. İyi geceler efendim.
alkislarlayasiyorum.com/icerik/336330/a...
··
323 görüntüleme
Sabah okumuştum, şimdi tekrar okudum. Gerçekten çok güzel bir inceleme olmuş. Çok yanlışlar yapıyoruz, çok yanlış anlıyoruz, yanlış tanıyoruz... Ya da hiç anlamıyor, tanımıyoruz... Korkaklığımızdan belki.. 'Hayır öyle değil' demeye korktuğumuzdan, doğrulardan korktuğumuzdan... O kadar ayrı düşmüşüz ki hep, birlikte olmaya korktuğumuzdan... Bilmediğimizden mi acaba hep bu korkular?.. Etkinliğe katılamadım ama çok güzel yazılar okudum Aziz Nesin ile ilgili. Çok şey öğrendim. Sizin yazınız da şöyle bir toparlamıș sanki her şeyi. Elinize sağlık :))
Daha Tuco'nun incelemesi gelecek, onu bekleyin bence toparlama için :) Çok teşekkürler. Hepimiz çeşitli kitapları okuyoruz, paylaşıyoruz burada. Hiç birimiz aptal değiliz, görüyoruz herşeyi, biliyoruz herşeyi. Ama belki tembellikten, belki korkaklıktan, belki de mecbur olduğumuz, mecbur edildiğimiz için oynuyoruz üç maymunu. Bunların sebepleri yine okuduğumuz kitaplarda mevcut, nasıl mecbur bırakıldığımız. Farklı bir şey yapmıyor insanlar tarih boyunca yapılanlardan farklı olarak. Ama tarih boyunca tek tük insanlar karşı çıkabilmiş bu düzene. Aziz Nesin de bunlardan biri. İşte, en azından genç arkadaşların ilham alacağı kişileri iyi seçmeleri gerekiyor bence. Neyse, karıştırdım yine her şeyi:) çok sağolun tekrar güzel yorumunuz için :)
"Aslında yalan söyledim. Her şey de aynı sayılmaz, total aptallık daha da artmış durumda, ülkeler ısrarla en aptalları seçiyorlar lider olarak. Biz ısrarla yakmaya çalışıyoruz önümüze kim gelirse, bize saçma gelen herkesi halen. "
Aziz Nesin ayrı siz ayrı özetlemişsiniz ne kadar hoş(!) olduğumuzu :/
Hiç değişmeyecek mi bu düzen, hep aynı mı kalacak düşünceler kalıplarında? Bilmem kaç yıldır değişmemiş olan yargılar ne kadar daha tazeliğini koruyacak? Biz daha ne kadar güleceğiz ağlanacak halimize..?
Gözümü kırpmadan okuduğum bir inceleme. Yüreğinize sağlık valla. Kaleminiz tükenmesin. :) :) :)
Çok teşekkürler, şimdi baktım da çok karamsar yazmışım gerçekten. Aslında en azından buradaki insanlar üzerinden umudu da yazacaktım. Ama doksanlar videolarını görünce demek ki kaymışım ben de karanlığa doğru :) sağolun tekrar
Etkinliğin bitmesine daha var baya ama final gibi derleyici toparlayıcı bir inceleme olmuş, eline sağlık Erhan...(Bu sıralarda final yazmak alışkanlık yaptı sende:)) Aziz Nesin hakkında o kadar çok şey var ki içinde, tam da etkinliğin şanına uygun olmuş:). Youtube linki de bonus:) O yılların programlarını seyredince, sanki bu dünyada değil de farklı bir evrende yaşamışız gibi geliyor...:) Her şey ne kadar farklı... Sağlıcakla kal...
Çok teşekkürler, final gibi değil de benim de katkım olsun istedim bir parça.Diğerinin neye benzediğini bilmiyorum gerçi, onu da gece yazmıştım:) Uzun zamandır yoktu aslında içimde Aziz Nesin le ilgili bir şeyler, hatta yazarken-fark etmişsindir- ana temel herşey aynı, o zaman da bu gün de gülüyor İnsanlar Aziz Nesin'e gibi bir şey olacaktı. Ama işte videolar, hayatlar, güzellikler gelince senin dediğine geldim ben de. Farklı bir evren, farklı insanlardık biz de. En güzeli "cehalet mutluluktur" şiarı belki. Çok teşekkürler değerli yorumun için, sevgiler:)
2 sonraki yanıtı göster
Gelenler gidenleri aratır misali, 90'lı yıllarda beğenmediğimiz burun kıvırdıklarımızı mumla arar olduk...Çok önemli hassas noktalara değinmişsiniz, emeğinize,kaleminize sağlık...
Çok teşekkürler, gece gece yazmaya çalıştım içimden gelenleri doğru yanlış. Sevindim beğendiğinize:)
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Erhan Hocam yazımın geçmişten günümüze ışık tutan keyifli bir inceleme olmuş. Tespitlere zaten diyecek yok. Kalemine sağlık.
Bilmediğim birçok şey varmış, öğrenmiş bulundum sayenizde. Aslında önceden Aziz Nesin İlgimi çekmezdi pek çünkü okuyan birilerine rastlamadım ama Tuco ve sizler sayesinde okumadan sevdim ve okuyacağım .Hangi kitapla başlayacağıma karar veremedim orası ayrı mesele . Kaleminize sağlık Abi. :)).
2 önceki yanıtı göster
Aziz Nesin'i hemen herkes okurdu bizim dönemde, gerek kolay okunur, gerekse hayatın içinden hikayeleri sebebiyle. İnsanlar gülümsemek istiyordu anlayacağınız. Şimdiki gibi aynı, ama şimdi skala çok geniş. Bence her hangi bir hikaye kitabı al, hatta Necip Hoca'nın incelediği kitap galiba kendi beğendiği hikayeleri, onu oku ve bak bakalım hitap ediyor mu sana. Beğenmezsen de silme ama hemen Aziz Nesin'i. Burada aslında yazmaya çalıştığımız eserleri değil değerleri. Savunduğu değerler için yaptıkları. Çok teşekkürler yorumun için.
1 sonraki yanıtı göster
Erhan Bey, gerçekten dediğiniz gibi ben de en çok sözünü sakınmamasından etkilendim Aziz Nesin'in burada okuduklarımdan ve kendi okuduğum kitaptan. Aziz Nesin kimdir? kısmı da, her on yıldaki bir temenniniz de harika olmuş. Gerçekten etkinlik finali gibi olmuş :)
Daha çok var finale, okuyanlardan , tanıyanlardan, en bata Tuco'dan neler gelir daha:) Çok teşekkürler.
Erhan Hocam incelemenizi sıkılmadan iki kez okudum ,muhtemelen bir kaç defa daha uğrayıp okuyacağım .Anlamak ve aklıma kazımak için .Sadece okumak yetmez .Okumak ve yorumlamak da gerekir .Hakkını vermişsiniz Aziz Nesin’in .Etkinlik kapsamında bende okumaya başlayacaktım .Ancak daha zaman var deyip erteliyordum .Sizin incelemenizle Aziz Nesin özlemim perçimlendi.Kaleminize sağlık ..
Çek sağolun, etkinliğin asıl amacı aslında, ya da ben öyle anlıyorum, bilmeyenlere Aziz Nesin gibi birisinin bu topraklar üzerinden geçişini anlatmaktı. Ben de elimden geleni yaptım, çok tatlı kitapları da var aslında, adı üstünde Tatlı Betüş mesela. Okumadıysanız güzeldir. Teşekkürler :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.