Gönderi

-Evet efendim. Hemen koştum. Yeni bir banka kur­duğunuzu öğrendim. Kutlayayım, dedim. - Her şeyde kendimiz olmalıyız ... Banka ticaretin can damarıdır. Can damarımızı yabancılara teslim ederek ya­şayamayız . Çünkü , bünyeye gerekli kanın akmasında onlar söz sahibidirler. -Benim ne gibi hizmetim olur efendim? -Biz size hizmet edeceğiz Fehmi Bey. istiyoruz ki, bankamızın gelişmesiyle birlikte tüccarımız da ilerlesin. Bu yüzden, tüm olanaklarımızı sizin gibi işbilir kişilerin hiz­ metine vereceğiz . -Her zaman buyruğunuıda olduğumu bilmenizi is­terim. Celal Bey, kalemi elinden bıraktı. Geniş koltuğun ardına yasiandı. Arada bir sağa sola döndürerek daldı bir an ... Gelecek günlerin gelişmesini düşünüyordu. "Kurduğu banka, ülke ekonomisinin belkemiği olacaktı. Elinde öy­lesine olanaklar vardı ki ... Bir kez, bankanın en büyük pay sahibi, ülkenin kurtarıcısı, Cumhuriyetin kurucusuydu ... Üs­telik Ankara'da meyvelenen ilk çiçekti bu. Şimdiye değin Osmanlı Bankasının yaptığı işleri büyük ölçüde elinden ala­bilirdi. Devlet organları, daha kuruluş tamamlanır tamamlanmaz, iş görüşmeye başlamışlardı. Daha doğrusu, bankanın kuruluşu bu sabah yapılmış, akşamına kasası dolmuştu. Hükümet çıkardığı bir bildiri ile, bölgelerinde İş Bankası varken, başka banka ile ilişkiyi yasaklamıştı. Hemen birkaç gün sonra İstanbul'a gidecekti. istanbul'da bir şube daha açacak. Ordan Bursa ve izrnir şubelerinin kurulmasına girişecekti.
Sayfa 93 - Yaz YayınlarıKitabı okudu
18 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.