Cemal Süreya özelinden yapılan şöyle bir tespit var: İnsan aşkı- belki de gerçek aşkı- hayatında bir kere yaşar. Diğerleri aşk değildir olamaz. Bunlar için yazılan şiirler de olsa olsa yalandır, sahtekarlıktır. Tabi tespitler buraya kadar uzamıyor, ben abarttım.
İlk önce çok özür dileyerek, eskiden yazdığım bir yazıyı eklemek istiyorum bu metne-
··
141 görüntüleme
"...aşk, sevgi, şıpsevdilik, beğenme, bunlar ayrımı oldukça zor olan şeyler. Bence çoğu yok bile, ama dünya üzerinde bir çok insan inanıyorken bunlara, fazla bir şey söylemeye de hacet yok."
Erhan hocam bu konuda ben de bir şeyler söylemek istiyordum ki, düşüncelerimin oldukça yakınından geçen yukarıdaki cümlelerinize denk geldim. Ah keşke biraz daha derinlere girseydiniz... Size katılmadığım nokta ise, fazla bir şey söylemeye hacet yok dediğiniz kısım. Tam da bu konuda konuşmaya ve tartışmaya ihtiyacımız var bence. Çünkü tartışmanın ana merkezi bu.
Bana sorarsanız aşk, tamamen insanların duygularının coşması ve sevgi sözcüğünün yetersiz kalması karşısında uydurduğu bir söz. Sevginin en üst versiyonu gibi bir şey... Tatmin edici ve tüm aşk duygularını kapsayıcı bir tanım yapabilen yok zaten dünyada. Tanımı yapılamadığı için de bence yok hükmünde :)
Şimdi rahatsız edici kısma geçiyorum. Dikkat :) Bence bir insan defalarca sevebilir, defalarca da aşık olduğunu zannedebilir. Çünkü sevginin bir sınırı ve çerçevesi yok.
Aslında o eski yazıyı biraz da o yüzden koydum, hani filmlerde geçiyor ya içinde kelebeklerin uçuşuyor, insanlar da bekliyor o kelebekleri özellikle. O kadar bekleyince de geliyor haliyle. Astroloji gibi bir nevi, insanlar neye inanmak istiyorsa ona inanıyor. Bazısı ruh eşine bazısı ise aşkın olmadığına. O yüzden benim kabul ettiğim tek şey herşeyin göreceli olduğu. Son kısmın da aslında rahatsız etmemesi lazım kimseyi, çünkü oradaki fiil olmak değil zannetmek. Zaten insanın bütün hisleri için geçerli olan şey bu zannetmek.
Bu yorum görüntülenemiyor
O kadar güzel bir "eski" yazı olmuş ki;
"Yukarıdakilerin hepsi oldu sanırsınız. Hatta seviyormuş sanırsınız kendinizi. Aradaki farkı ayırt etme yeteneği size verilmemiştir çünkü. İlk oluşumuzda sevilme katsayımızın minimumda tutulması gibi. Onun da aynı şeyi hissettiğini sanırsınız . Bu da sevgi döngüsünü sonsuza sokar."
Erhan Bey bunlar ne kadar harikulade cümleler. Şöyle bir tespitim vardır "insan bir kez aşık olur hayatında" kuralını her duyduğumda aklımdan geçer, öyle bile olsa hangisinin gerçek aşk olduğunu bilemezsin ki, belki bu zannediyoruz ama bir sonraki için çılgınlıklar yapacağız. Zaten bunların hepsi çok kişisel ve aşırı göreceli, kim kimi kurduğu cümlelerden fazla tanıyabilir değil mi? Hiç birimiz akıl ya da duyguları okuyamıyoruz. Cemal Süreya topuna hiç girmedim, sonuca bağlanamayacak yersiz tartışmalar bunlar, zaten benim şiirle ilgili bilgim - bildiğim samanlıkta iğne, yorum yapacak hakkı görmüyorum kendimde, ama herkes sevmek zorunda da değil, örnek almak mecbur da değil sanırım. Haklı haksız arayışı da yersiz, bilmiyorum belki de bazen bazı şeyleri çok ciddiye alıyoruzdur. Daha çok yazı paylaşın, yargılarken bile naif, saygı dolu cümlelerinizi keyifle okuyorum.
Bu şiirle ilgili bilgisi olmak, şiir kitaplarına vakıf olmak, çok şiir okumak filan saçma geliyor bana. Uyak, kafiye vb.filan öğrenmiyoruz ki biz. Bir şeyler okuyoruz ya da dinliyoruz şarkı olarak ve içimizde bir şeyleri uyarmasını bekliyoruz. Bazıları var, Yorum yapan (aslında en fazla onlara tepki vermek istiyordum, ama gereksiz kalıyor her şey sonunda) çok basit, edebiyat bile değil bunlar, posta şiirleri gibi diyor Cemal Süreya için. Olabilir, o posta'da yazan dört mısralık şey de bana hitap edebilir. belki ve kimse bize onun şairliğini yargılama hakkı vermez. Orhan Veli'nin çok daha basit şiirleri var ama şu ana kadar kimsenin kendisine posta şairi dediğini duymadım. İnsan kendisi için yazar şiiri aslında, roman ve hikayeden farklı olarak. Siz okursunuz, bir şey hissedersiniz ya da hissetmezsiniz, önemli değildir. Ama bu adam şiir yazmayı bilmiyor derseniz o sizin sübjektif yorumunuz olur ve şiirin nasıl olması gerektiğini biliyor olmanız gerekir gerçekten. Ama bilemezsiniz aslında, çünkü şiirin nasıl yazılması gerektiği ile ilgili bir şey olamaz, şiir insanın içinden geleni duşa vurmasıdır sadece. Her şekilde olabilir b. Buralar asabi ve saçma oldu kabul ediyorum, kusura bakmayın:) Yazıyla ilgili çok teşekkürler, o zaman öyleymiş işte, aşk görecelidir demek istedim sadece - tek aşk isteyenler, öyle olacak diyenler bile ilerde başka bir şey hissettiklerinde hayal kırıklığına uğrayabilirler.
1 sonraki yanıtı göster
"Aşk sana bunları yaptırabilir mi? İşte o zaman sana seviyorsun derim...
Sen sevgiline ne verebilirsin sanki? Kalbini mi? Pekala, ikincisi ne? Gene mi o? Üçüncü ve dördüncüye de mi o?... Atma be adaşım, kaç tane kalbin var senin?... Hem biliyor musun, bu aptalca bir laftır: kalbin olduğu yerde duruyor ve sen onu filana veya falana veriyorsun... Göğsünü yararak o eti oradan çıkarır ve sevgilinin önüne atarsan o zaman kalbini vermiş olursun..."
Sabahattin Ali'nin meşhur sözleri bunlar. Şimdi fark ediyorum, öyle bir söz ki, hem aşkın yalnızca bir iki defa olabileceği anlamı çıkıyor hem de aşkın olmadığı anlamı çıkıyor. Bende mi bir hata var? :)
Erhan Hocam sen sadece bir yerini alıpta saçma olduğunu izaha çalışmışsın. Yazı baştan aşağı ithamlarla ve gereksiz kendine güvenlerle dolu. Esasen bir şey anlatamayacagimi bildiğim halde bu işe kalkıştığım için pişman olmaya başladım.
Hiç bir zaman sonuç çıkmaz ki zaten böyle şeylerden, insanlar da sonuç çıkarmak için değil- çoğunluk taraf tutmak, azınlık da gerçekten inandıkları bir şeyi savunmak için atılırlar bu maceraya. Kübra hanım inandıklarını yazmıştı samimi olarak aslında, biz beğenmesek de. Bir noktada haklıyddı,biz kadın değiliz. Onun gibi düşünen bir çok kadının da var olduğunu ben o incelemeye destek verenler arasında gördüm ne yazık ki. O yüzden kesinlikle o haksızdır, biz haklıyız diyemeyeceğim- kadın değilim ben. Ama en azından hatalı olduğunu düşündüğüm bu konu hakkında yazayım dedim bir şeyler, bu da göreceli olsa:) Hep uslüp önemli dense de aslında uslüba da o kadar takmamak gerekiyor, kötü insanlar yok bu sitede çünkü bildiğim kadarıyla.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.