Sadece durup seyretmek gözbebeğimizin kesin bir yansızlığı olma iddiasındadır, gerçeğin gösterisini yansıtmakla yetinir,
özne o gösteriye hiçbir katılım ya da çarpıtma uygulamaz. Ama şimdi şunu fark ediyoruz ki, onun ardında, kaçınılmaz bir koşul olarak, dikkat düzeneği işlemektedir, bakışı öznenin içinden yönetir ve kendi kişiliğinin derininden kaynaklanan bir bakış açısını, bir biçim ve bir sıra düzenini nesnelerin üzerine boca eder. İnsan gördüğüne dikkat etmez, tam tersine, ancak dikkat ettiği şeyi görür.