"Elinde billur bir kadeh, içinde ışık demetiyle, gece sarhoşlarının, karanlığın ülkesinden nadiren de olsa geri dönenlerin, uykulara yenilip kendinden geçmişlerin, fanilerin meclisine usul usul teşrif edip, ortalığı ışıtacak, gül renkli badesini sunup alemi üzüntüsünden kurtaracak gümüşi bir sabahı beklerken, buu kıraç kentin arka mahallesinde, tamire muhtaç bir yurt binasının mozaik zeminli soğuk odasındaki karanlık sabaha hiddetle uyanmıştım."