İnsanın en latif ve en şirin seciyesi olan şefkat ise, tevhid inancı olmadığında, müthiş ayrılık acısı ile insanı yüreğinden vuran, yakan ve inciten bir musibete döner.
Muazzam bir tespit bu,belki de pek çok düğümü çözebilecek bir analiz.Bazen kini ve haseti tetikleyen bu haddini aşmış, maksadını yitirmiş şefkât değil mi?
Tevhidi içselleştiremediğimiz noktada, kalbimizdeki sevmeye ve şefkate yönelik olan meyil, nefsimize dönebilir. Bu durumda kendine fazlaca acımayı yada şımarıp ciddiyeti kaybetmeyi netice verebilir. Ya da bu meyil, zayıf durumdaki insan ve hayvanlara dönebilir. Bu durumda da Allahın hikmetindeki rahmetleri göremeyebiliriz.
Hasılı kelam,şefkat duygusunu vasat bir durumda yaşayamazsak kemalata ermemiz epey güçleşecektir diye düşündüm.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.