Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

80 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Arthur Schopenhauer etkinliğini düzenleyen
Quidam
Quidam
'a teşekkürler.. Müslüm Babadan Arthur Amcaya gelsin, youtube.com/watch?v=l-Kmnqb... KADIN-ERKEK MESELESİ ÜZERİNE BİR TAKIM TESPİTLER KİTABI İnsanlık tarihinin üzerine kurulu olduğu bu kadim mesele ile ilgili Arthur amca kendince yorumlar getirmiş ve bilmeceye yeni sorular katmıştır. Özetle kadının ve erkeğin tabiatı üzerine kafa yormuş ve her şeyin aslında neslin devamı meselesinden ibaret olduğu sonucuna varmıştır, haksız da sayılmaz. Kadınların aynı zamanda annelik misyonunu da hesaba katarak, erkekten nasıl farklılaştığını da incelemiş. Aşktır meşktir falandır filandır fazla da takılmayın diyor yani. Erkeğin kadına olan bağımlılığı ile kadının erkeğe olan bağlılığı arasındaki farklar hani. Biraz da arabesk yaklaşmış mevzuya , iyi de etmiş. Nice filozoflar da açıklamaya çalışmış yüzyıllarca ne iştir bu işler diye.. Mesela Spinoza’dan bir örnek var kitapta, “Aşk, bir dış sebebin tasavvuru eşliğinde ortaya çıkan bir iç ürpermesidir” demiş Spinoza. Benim bugüne kadar gördüğüm en güzel aşk tanımı sanırım bu, yani varsa tabi böyle bir duygu ki aslında var olup olmadığı da belli değil demeye getirmiş bence Spinoza. İlk kafa yoran Arthur amca değil yani, son da olmayacak. Pek çok kişi gibi o da bu ilişki biçimini türün devamı, soyun ilerlemesi gibi temel bir nedene bağlamış. Bu sayede, bu çekim sayesinde nesiller devam etmiş diye açıklamış ve cinsel dürtülerle de bir güzel bağlamış. Aslında şunu da söylüyor Arthur, keşke sevgiyle bağlansaydık da birbirimize, araya bunca dünya telaşını katmasaydık. Yüreğimizin sesini dinleseydik de gerçekten sevebilseydik birbirimizi. Fakat ne mümkün! İlle de uyumluluk peşine düşmeliydik ve boş vermeliydik duygulara.. Kimileri de bu kitaptan şunu çıkarıyor, Arthur amca kadınları doğurgan varlıklar ve cinsel obje olmaktan ibaret görerek kadını aşağılamıştır. Haklılar mı yoksa ? Arthur da istemez miydi kadınlarla sağlıklı seviyeli güzel ilişkiler kurmayı? Ama becerememiş işte adamcağız ne yapsın yani, bir tek onun derdi miydi bu ? Hayır. Belki çirkin bir adamdı, uyumsuzdu, çaresizdi belki de.. Suçu doğaya atmış biraz da. Normal bir adam olamamış hayatı boyunca neylesin.. Kadınların bu kadar gücün peşinden gitmelerini hem içine sindirememiş hem de kabullenmiş. Kadınları yerden yere vuruyormuş gibi görünse de çoğu zaman , aslında içten içe onlara bir türlü ulaşamayışının yasını tutmuş ve deliye dönmüştür. Dünyaya eli yüzü düzgün sağlam bir çocuk getirmek uğruna iki yetişkinin neden kendilerini heder ettiklerini de çözmeye çalışmıştır. Hayatı bu kadar ciddiye almak neden demiş ve bir yerden sonra da koyvermiştir. Kimseye kalmayan dünya bize mi kalacak demiştir de sözünü dinletebilmiş midir ? Kimsenin çözemediği kadın bilmecesini çözmek Arthur amcaya mı kalmıştır? En azından yola çıkmıştır, galiptir bu yolda mağlup misali uğraşmıştır. Pek anlatamadım sanırım, neyse okumak isteyen okusun bu kitabı, iyi okumalar..
Aşka ve Kadınlara Dair (Aşkın Metafiziği)
Aşka ve Kadınlara Dair (Aşkın Metafiziği)Arthur Schopenhauer · Say Yayınları · 202013,2bin okunma
··
692 görüntüleme
Necip G. okurunun profil resmi
Eline sağlık Osman, güzel özetlemişsin kitabı:) Bazı sorular hiç mi değişmez? :) Neslin devamı meselesi içgüdüseldir, insanın hayvan tarafına bir örnektir aynı zamanda... Yani dışarıdan böyle görünmese de ve ilişkiler o niyetle kurulmasa da, farkında olmadığımız iç dünyamızdan böyle bir baskıya maruz kaldığımız bir gerçek... Çok da sorgulamamak lazım yani:)) Sağlıcakla kal...
Osman Y. okurunun profil resmi
Teşekkürler Necip, sen de özetin özetini çıkarmışsın yorumunla :) Katılıyorum..
Quidam okurunun profil resmi
"Kadınlar olmasa hayatımızın başlangıcı güvenlikten, ortası hazdan, sonu teselliden mahrum kalırdı." Schiller'in bu sözünü Arthur amca 'Kadınlar Üzerine' adlı bir denemesinin başlangıcına koymuştu. En iyi tanım olarak söylüyordu. Yargılarımızdan bağımsız bir şekilde sözü yorumlamaya kalkınca, bu çıkarıma katılmamam na'mümkün. Doğanın cinsiyetlere verdiği ve kendilerinin kazandığı özellikler, bizlerin yorumlamaları yüzünden sarpa saran bir hâle geldi. Basitlikten uzaklaşarak, karmaşık bir yücelik arasında boğulmaya başladık. Bugün milyonlarca insan öyle ya da böyle aşk acısı çekiyor. Ve uzun süre çekeni de çok fazla. Neden peki? Neden? Benim cevabım, gerçeklerin bir gün tüm hayal unsurlarımızı yok ediyor olması derdim. Gerçeklik de acıdan bağımsız düşünülemez. Neyse, konudan çok koptum. Arthur amcaya yönelttikleriniz kısım -bunu kabul edemem, sevgim el vermiyor- hariç güzel bir özet ve anlam bütünlüğü olmuş. Emeğinize ve kaleminize sağlık Osman Bey. İnceleme için teşekkür ederim.
1 önceki yanıtı göster
Osman Y. okurunun profil resmi
Teşekkür ederim emeklerin için ben de :) Schiller bence de haklı.. Diğeri "Basitlikten uzaklaşarak, karmaşık bir yücelik arasında boğulmaya başladık. " bu ise anahtar ifade işte. Bu acı belki de çokça, bir yalnızlıktan kurtulma ihtiyacının sonucu.. Evet gerçekler de hayallerle pek uzlaşmaz.. Çok güzel açıklamışsın katılıyorum tamamına..
Gökhan okurunun profil resmi
İncelemenizi paylaştığınız için teşekkürler. Bakıyorum da hep kadınlar ve onların iç dünyalarına değin kitaplar yazılmıştır. Ama erkeklerin ruhuyla kimse ilgilenmemiştir. Yani kadın keşfedilmeyi bekleyen bir giz de erkek muşmula mı. Bilemiyorum :)
Osman Y. okurunun profil resmi
Teşekkür ederim, kahkaha attım :))) Erkekler perişan kaderimiz kötü :)
Bu yorum görüntülenemiyor
Rahime okurunun profil resmi
Anlatabilmişsiniz Osman Bey.:) Elinize sağlık. Aşkın Metafiziği kitabında da türün devamı için insanların aşık olduğunu, aşık olma kriterlerinin içgüdüsel olarak belirlendiğini söylüyor. Yani amacımız sadece dünyaya muhteşem çocuklar getirme ve aşk bu isteğin bir yanılsaması. Şimdi aklıma şu soru geliyor, yıllardır aşk edebiyatı yapanlar bizi mi yediler? :))
Osman Y. okurunun profil resmi
Teşekkür ederim :) Öyle diyor da sanki hiç cevabını bulamayacağız gibi hissediyorum :) Edebiyatını yapanlar ise sanırım biraz bunu yaptı doğru:) belki de çaresiz olarak adını koyamadıkları şeyin etrafında dolaştılar.. Ben de şunu söylerim. İrfan diye çok güzel bir kelime var, benim duyduğum en güzel tanımı da şöyle, "Öğrenilmiş hakikatlerin , hakikat olup olmadığını sorgulamaktır irfan"
1 sonraki yanıtı göster
Ayrıkotu okurunun profil resmi
Güzel bir inceleme olmuş. kitabı merak etmeme vesile oldu :)
Osman Y. okurunun profil resmi
Teşekkür ederim okumakta fayda var :)
1 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Adem YEŞİL okurunun profil resmi
Buradan bu güzel incelemeniz için size teşekkür derim. Kaleminize ve emeğinize sağlık Osman Bey. Başarılı bir inceleme kaleme almışsınız. Olaya biraz fakrlı yaklaşayım ve bir ara Arthur Schopenhauer hakkında
Sezen B.
Sezen B.
Hanıma yaptığım yorumun aynısını aşağıya bırakayım. Er ya da geç Schopenhauer ile ciddi anlamda ilgilenenlerin yolu bir gün muhtemelen Mainz'e kadar gidecektir diye düşünüyorum. Çünkü burada, Alman filozofun etrafındaki bilimsel sorular için dünyanın başlangıç noktası olan Schopenhauer Araştırma Merkezi bulunuyor. Kendisinin 1818'te yayınlamış olduğu önemli çalışmalarıyla bilinen "İstenç ve Tasarım Olarak Dünya," öğretisi bulunuyor. Bu eseri ile Nietzsche, Wittgenstein ve Horkheimer olarak farklı filozofları bile etkilemiştir. Zamanın sanatçıları ve yazarları, aynı zamanda Freud ve Jung gibi psikoanalistler de kendisinin düşüncelerini kabul etmişlerdir. Bugün, beyin araştırması içerisinde bulunduğumuz çağda olduğu gibi, bireyin özgür iradesine dair soru giderek daha fazla sorulur olmakla birlikte, zamanında Schopenhauer bununla her zamankinden daha alakalı olmuştur. Schopenhauer Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. med. Matthias Koßler, Johannes Gutenberg Üniversitesi Mainz Felsefi Seminerinde: "Schopenhauer modernizmin çağını hazırladı" diye güzel bir açıklamada bulunmuştur. Size katılıyorum Sezen Hanım: "Avrupa'nın en etkili düşünürlerinden biri olmaya başlamadan önce, ilk olarak pek tanınmayan Schopenhauer, Budist ve Hindu düşüncesini öğretisine dâhil etmeye çalışan ilk filozoftu diyebiliriz. Böylece ötekiler için ahlaki bir şefkat anlayışı geliştirdi de diyebiliriz aslında. :) Dünya çapındaki ilgiye de yansıyan tartışmasız öneme rağmen, Schopenhauer'ın çalışması şimdiye kadar yeterince gelişmemişti. Koßler’e göre, tüm el yazmaları ve tarihsel-eleştirel baskısının gelişme ve gelişiminde önemli boşluklar vardır. Koßler: "Üniversitede bu dalda eğitim, öğretim görenlere bizim gerçekten tavsiye niteliğinde önereceğimiz, kendisin daha önce hiç yayınlanmamış olan, gün görmemiş belgeleri var." Schopenhauer ile ilgili her şeyi bilmedikleri için büyük Alman filozof Schopenhauer'in ana vatanında, kendisini adamış olduğu çalışmalara büyük ihtiyaç duyulmakta ve önem verilmektedir. Demem o ki; Schopenhauer, yaşamı boyunca profesyonel filozoflar tarafından pek fark edilmedi ya da fark edilmek istenilmedi de diyebiliriz. Schopenhauer'in olumsuz bakış açısının Thomas Mann ve Leo Tolstoy gibi yazarlar üzerinde daha büyük bir etkisi olmuştu ve Sigmund Freud ise Schopenhauer’in kendisini, psikanalizde bir düşünce lideri olarak övdüğünü de kesin bir dille ifade edebilirim.
Osman Y. okurunun profil resmi
Teşekkür ederim çok naziksin Adem :) Detaylı ele almışsın. Aslında Schopenhauer konusunda
Quidam
Quidam
kardeşim de çok bilgi sahibidir, ben yeni sayılırım. Böyle muhabbetler yapsak ne güzel her zaman. İyi geceler olsun.
1 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Begüm(şimdi düşünmeliyim) okurunun profil resmi
Bu kitabı ben de okumuştum fakat pek etkilenmedim. Dediğiniz gibi Schopenhauer ın kadınlara bir türlü ulaşamayışının yasını tutmuş olması çok iyimser bir çıkarım olmuş :) Onun dışında, sanki siz de pek etkilenmemişsiniz diğer incelemeleriniz daha enerjik bir ruhla yazılmış gibiydi. Tahmin yürüttüm tabi emin olamayacağım. Spinoza’nın tanımı gerçekten çok güzeldi. Teşekkürler inceleme için.
Osman Y. okurunun profil resmi
Teşekkür ederim yorum için. Biraz iyimser bakmış olabilirim :) Çok fazla olmasa da beğendim açıkçası kitabı. Spinoza tanımı da özel evet. İyi geceler dilerim.
12 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.