Gönderi

168 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Kitabı okuduğum vakit aklıma gelen türkülerden birinin cümlesi ile başlıyorum incelemeye, belki de inceleme başlığı gibi okumalısınız: "Sevgiye mezar kazıldı." Cengiz Aytmatov, Beyaz Gemi ile ilgili yazdığı yazıda şunu söylüyor: "Doğru sanat, insanı derin düşüncelere de sürüklemeli, insanı sarsmalı, insanda acıma duygusu uyandırmalı, kötülüğü protesto etmeli, insanı üzmelidir." Belki de en çok bu yüzden seviyorum Aytmatov eserlerini, günlük hayattan küçük detayları bulup onu öyle güzel, öyle derin işleyip bizlere sunuyor ki okurken nasıl bu kadar bizi dünya ile karşı karşıya getirdiğine şaşırıyorum. Kitabın konusuna dair hiçbir bilgim olmadan buradaki Aytmatov etkinliğini görüp de okumaya başladığım Beyaz Gemi, beni çok derinden etkileyen içli bir türkü gibiydi. Kitaptaki imgeler o kadar ince işlenmişti ki ne gereksiz bir bölüm ne de gereksiz bir karakter vardı. Evet, tüm karakterler aslında arkasında olan bir başka gerçeği temsil etmek adına yerleştirilmiş kitaba:Çocuk, Mümin Dede, Orozkul, Bekey, Nine, Seydahmet, Gülcemal, Kulubeg... Hatta eşyaların bile birer kahraman olduğunu görüyorsunuz kitapta çocuk okul çantasına: "Biliyor musun, ben dürbünle de konuşurum. Şimdi üç kişi olduk: Ben, sen ve dürbün." şu cümlenin içindeki gizli hüzün gözlerimin dolmasına neden oluyor. Küçücük üç haneli bir köyün yalnızlığında büyümeye çalışan çocuğun kendisine oluşturduğu masallarla dolu tertemiz yaşantısı kitapta okuyacaklarınız. "Ah hep yaz olsa" hülyaları kuran çocuk saflığının insanlığın kış mevsimi ile tanışmasını anlatıyor benim için kitap. Bir maralın boynuzuna oturmuş da beyaz gemiyi seyreden çocuğun bulunduğu kapak bile aslında çok şey anlatıyor kitaba dair, size içimdekileri ağız dolusu anlatmak, yazmak isterdim ama sonunu söylemekten, hikâyenin büyüsünü bozmaktan korkuyorum sevgili okur. Derin bir hissiyatla ama duru da bir akılla okuman gerek kitabı çünkü bu kitap tam anlamıyla kalemin kılıçtan keskin olduğunu ispat eden kitaplardan biri. "İyiliğe kötülükle karşılık veren"lere, insanları köleleştirenlere bir başkaldırı! Kalbimde de zihnimde de kitaplığımda da en özel kitaplarım arasında olacak olan bu kısacık ama yoğun anlatımlı kitabın yorumunu son bir teselli alıntısı ile noktalıyorum: "İnsandaki çocuk vicdanı, tohumdaki öz gibidir. Ve o öz olmadan tohum filizlenmez, gelişmez. Yeryüzünde bizi neler beklerse beklesin, insanoğlu doğdukça ve öldükçe, insanoğlu yaşadıkça hak ve doğruluk denen şey de varolacaktır." Yaşımız kaç olursa olsun çocuk vicdanımızın ışığıyla hak ve doğruluktan ayrılmamak duasıyla...
Beyaz Gemi
Beyaz GemiCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201871,2bin okunma
··
3 görüntüleme
Medine okurunun profil resmi
İncelemenizi çok beğendim. Hem çok samimi yazmışsınız hem de kitabın özünü iyi ifade etmişsiniz. Emeğinize sağlık.
pomegranate okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim, güzel sözleriniz için. :)
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.