Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Sevmiyorum ben bu dünyayı. Canım içimde diye tutunmaya çalışsam da, sebepler oluştursam ve bulsam da, gördüklerime dayanmak boğazımdaki inmeyen yumru kadar sert ve zor. Şu ezanların derin hüznü dalga dalga göğe karışırken -ki zaten herkesin iki göğü vardır, biri gökkubbemiz, diğeri göğsümüz- dilimde kekremsi bir tat var. Ölmüş annesini, yolda
··
47 görüntüleme
Zeyneb Öztürk okurunun profil resmi
Ben de sevmiyorum be Ķübra...sevmiyorum... bana göre degil sanki. Hatta bazen gurbette gün saydığımı hissediyorum ki en mutlu anlarımda dahi oluyor ... Bilmiyorum ...gölgelik dünya iste...değmiyor alaka-i kalbe... Icimdekileri yazıverdin sanki birden. . ....
Necip G. okurunun profil resmi
Dünyayı sevmemek için çok neden var Kübra. Bazen senin yaptığın gibi oturup üzerine düşününce senin gibi karamsarlaşıyor insan... Ve ben ne yapıyorum, nelerle uğraşıyorum diye soruyor kendine... Ancak gündelik hayat, üzerinde dünyanın en etkili mıknatısını taşıyormuşçasına insanı yine kendine çekmeyi başarıyor. Ve içe kapanıp yapılan bu sorgulamalar da yenik düşüyor hayatın karşısında. Belki de bu isyanın bu sevgisizliğin ardında kendimiz için de başkaları için de elimizin kolumuzun bağlı olması ve bir türlü harekete geçememenin üzerimizde yarattığı yenilmişlik duygusu var. Günün sonunda, dünya kötü diyebiliyorsak bu dünyadaki kötülerin sayıca iyilerden fazla olduğu anlamına gelir. Çünkü tam tersi olsaydı, dünyayı severdik... O halde daha fazla iyi insana ihtiyaç var. Doğuştan kötüleri bir tarafa bırakırsak, en azından hayatın hırsına kapılıp sonradan kötü olanları kurtarmak bile bir kazançtır. Kısacası, önümüzde daha çok iş var:) Sağlıcakla kal...
Metin T. okurunun profil resmi
Bazen bana da olmuyor değil. En çok da neye üzülüyorum biliyor musun? Bana öyle geliyor ki, kocaman, birbirinin içinde kaybolmuş bir yalanlar yumağı içinde yaşıyoruz. İşin garibi bunun olabilecek en doğru şey olduğuna inanmamız. Eğer aynı olguya bakıp da, biri olabilecek en kötü şeyi, diğeri de olabilecek en güzel şeyi görüyorsa, ortada bir acayiplik var demektir. İşte bunu göremiyor. Kendisi gibi düşünmeyenleri beyinsiz, aptallar sürüsü olarak görüyor. İşin garibi, tam ben buna da razı olacağım derken, o durmuyor, daha da ileri götürüyor işi, kendisi gibi düşünmeyenler yok olsun istiyor. Bu kadar mı? Fazlası maalesef. Geçen gün twitter'da bir hesap açtım. Aman Allahım, bu nasıl bir dünyadır? Ve neyi fark ettim Kübracık biliyor musun? Oradaki çoğu kimliğini gizlemiş insan, aslında gerçek insan. Hiç kimse birbirini dinlemiyor. Dara düştüğünde o kadar çirkefleşiyor ki, inan bana kanım dondu. Şeytan diye tarif edilen şeyin aslında insanı tarif ettiğini fark ettim. İnsanoğlu bayağı bir pislik. Tehlikeli çok. Çünkü, en korkunç şeyleri bile yapmaya ikna edebiliyor kendisini. Olmayan bir gerçeklik yaratıp bunun en doğru olduğuna ikna ediyor kendisini. Ve bu "doğru" için diğer insanları öldürüyor. Dünya dediğimiz yer aslında bir cennet. Ama insan var işte. İnsan, kendi olduğu her yeri cehenneme çeviren bir canavar. Her şeyi kirletiyor. Ve bizler, hepimiz insanız maalesef.
esra okurunun profil resmi
Acıları gördükçe ne boş şeyler peşinde koştuğumuzu anlıyoruz, aslında dünyanın ne boş bir yer olduğunu. Acılardan oluşuyoruz hepimiz; herkesin hikayeleri, yaşanmışlıkları içinde ukde kalan şeyleri var. Farkımız ise bazılarımızın kalbinin diğerlerine nazaran çok daha hassas olması, etrafında olup bitenlere duyarlı olması. Ve hassas bir kalp en büyük hediye olduğu gibi en büyük ceza da. Yüreğinize sağlık efenim.
K. okurunun profil resmi
En büyük ceza gibi gelen, ahirette en büyük hediye olacak buna iman ettim, öte dünyamız inşallah güzel olur. Teşekkür ederim.
Elif okurunun profil resmi
Zannediyoruz ki bu dünyaya iyi olanı güzel olanı mutluluğu huzuru yaşayıp gideceğiz. Kalbimize acı veren için de kötülük bulunan hiç bir şey olmamalı bu hayatta. İnsan bu dünyaya sayısız ihtimaller içinde yaratılmış iyiye ve kötüye dair acıdan hüzünden sevinçten neşeden ne varsa hepsini yaşamak için geldi aslında. Zihnimizde oluşturduğumuz algı hayatı yaşamamizda son derece önemli. Var olan kötülüklere haksızlıklara aklın mantığın almadığı olaylara karşı tepki vermemiz doğal. Ama aslında gece karanlığı ile gündüz aydınlığı ile var. İnsan da fitratinda var olan iyi ve kötülük ile. Aslolan bu eşsiz yaratılmış evren içinde kendimize özümüze insanlığımiza sahip çıkabilmek. İnsan kendinden kendi varlığından uzaklaştıkça neye niçin nasıl hizmet ettiğini bu geçici dünyaya neden geldiğini de unutuyor. İçinden çıkılmaz zamanlarsa çaresizlikler dayanılmaz acılar içinde isyanlar hükmediyor ruhumuza. Ama ben artık üzülüyor olmama da üzülmüyorum ya da kötülüğün var oluşu engel olmuyor gökyüzünün mucize gibi görünmesine gözlerime. Üzülebilen incinebilen bir kalbinizin olması çok sevindirici aslında. Merhamet insan olmanın insan kalabilmenin en önemli göstergesi. Evet ben de yapılmış her kötülük için adaletsizlik için çirkinlik için üzülüyor bir çıkış arıyorum çoğu zaman. Ama gelin görün ki "hayat" dediğimiz serüven aslında yaşanmış herşey. Farkımız ise diğerlerinden hayatı yaşama üslubumuz ve hayata karşı duruşumuz.. "Kimi şiir gibi yaşar kimi müsvedde de Ben yok gibi yaşarım vereceğim son nefeste.." Selametle....
free eagle okurunun profil resmi
Sevmediğiniz şey belkide: dünyanın kendisi değil, dünyayı kötü hale getilerenler; dünyanın kendisi değil, olumsuz tarafları; adaletin olmaması değil, beklediğimizden hak ettiğimizden az olması; sevdiklerimizin var olmaması ve tamamen sağlıksız olması değil, var olmak zorunda olmadığı halde sağlıklı olarak var olup sağlığının ve yaşam süresinin beklentimizin altında kalmasıdır. Dünya güzeldir. Fakat insanlar çirkinleştirir. (doğayı yok ederek, düşmanlık, savaşlar, üstünlük, açgözlülük, kendine ve çevresine zarar....). Bunun cezasını herkes çeker. Hayat çoğu zaman kötüdür. 1) Kötü yönlerin genelde fazla olduğunu inkar edip, hayal kırıklığına uğramak. 2) Sadece kötü yönlerini görüp, iyi yönlerinin tadını çıkarıp şükretmemek. 3) İyi ve kötü durumların geçici ve göreceli olduğunu unutup, umutsuzluğa ve rehavete kapılmak. sorunları daha da büyütür. Sorunlar olmasa yaşamaya mücadele etmeye gerek kalmaz. Kötü olmasa, iyinin değerini bilmemiz zor olur. Herşeyi sorgulamadan önce, basit olanların elimizdekilerin hakkını vermek; bildiklerimizi yaşamak lazım önce. Hayatı tam olarak anlamaya kalkmak, bizi sonsuz sorgulama döngüsüne itebilir. Sorgulayıp, yeni şeyler öğrenmek ve bildiklerimizi uygulayıp, hayatın tadını çıkarma olgularını dengede tutmak gerekiyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.