Gönderi

Yedinci Yüzyıl’da Arapları okuma-yazma öğrenmek zorunda bırakan İslâm’dır veya daha doğru bir deyişle Kur’an’ın her hecesini mutlak bir doğrulukla yazıya geçirme zorunluluğudur; ama Kur’an aynı zamanda kendi «arkaik» dilini bir model olarak kabul ettirmiştir. Kur’an’ın ezberlenip mümkün olduğu kadar çok okunması gerektiği için de, okuma -yazmanın zararlı etkileri, Kur’an Arapçasının sürekliliğiyle giderilebilmiştir. Yanlışsız telaffuzu yazıya geçirip koruyabilmek için hızla özel bir bilim gelişmiş ve Müslümanların, dillerini Peygamber’in konuştuğu dile uydurmak için yüzlerce yıldan beri gösterdikleri yılmak bilmeyen çaba sonucu dil yanlışları önlenebilmiştir. Sonuç olarak, Peygamber’in konuştuğu dil bugün hâlâ yaşamaktadır.
Sayfa 20 - 2.Baskı 1988 işaret yayınlarıKitabı okudu
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.