Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

%38 (68/176)
·
Puan vermedi
Nasrettin Hoca’nın bir fıkrası vardır hani. Oğluyla yolda giderken önce oğlunu bindirir eşeğe, kendi yürürken. Etraftakilerin ayıplamasıyla kendi biner, oğlu yürür devamında. Bencil diye söylenenleri duyar da devamında, oğluyla beraber binerler eşeğe. Bu sefer de merhametsiz olmuştur hoca diğerlerinin nazarında. En son çare ikisi de yürürler eşeğiyle yan yana. Enayi damgası yerler nihayetinde. Duymuşuzdur mutlaka bu fıkrayı. Ben bu ve diğer türevi kitapları okurken aklımda hep bu fıkra, sesli sesli güldüm adeta:)) İki masum, samimi ve riyasız çocuğun emanetçisiyim. Hiperaktivite sendromu öntanısı ile birkaç muayane çabası ile normal olduğu müjdelenen, yaramazlıkları fıtratının gereği kabul edilen 5 ve 2 yaşında iki oğlum var hamdolsun. Hangi sosyal ortama gitsem ‘’ Allah yardımcın olsun’’ diye dualar hediye edilen, herkesin çeşitli çözüm önerileri sunduğu minik bir çete. Geçen aylarda dedesinin koca lcd ekran televizyonunu patlatan, dün apartmanın girişindeki komşunun camına ‘merak ettim anne nasıl kırılacak koca cam’ diyerek taş fırlatan minik bir çete. Kayınvalidemin artık bizi eve kabul etmekte zorlandığı:-‘’Terörist kızım bunlar, psikolog mu psikiyatrist mı bir götür yarın’’ dediği... Kayın pederimin -‘’ Bunlara okumak lazım kızım, nazar bu nazar’’ dediği... Genetiğinin suçlandığı, her çeşit önerinin itinayla denendiği ( terapi cd leri, enerjısı yüksek suni gıdalardan kaçınma .. vs vs ) iki yaramaz. Öğrencilik yıllarımda bir hadis okumuştum ‘’ Çocuğun yaramazlığı zekasındandır’’ mealinde. Ve yıllarca dualar biriktirmiştim halisane ‘yaramaz ve zeki’ çocuklarımın olmasına vesile. Şimdi bu yorgunlukla Rabbimin ''Mucib'' ismini tefekkür edip gülmeye çalışıyorum ben de. Kütüphanemde yerini alan, yeni nesil annelere hitaben kopyala yapıştır misal yazılan okuduğum 6. kitap bu. Tıp kitapları dışında diğer kitapları vakit israfı kabul eden eşimin 10 yıl sonra ilk hediyesi kitap olarak. Muhtemel kütüphaneme hiç bakmadığı için diğer benzerlerini de göremedi. Ancak artık kitaplardan çare arayacak hale geldiyse dedim kendime; önyargısız okumak lazım elbet. Artık kıdemli anne olarak mevki atladığımı düşündüğüm şu hengamede; müsadenizle, hoşgörünüze sığınarak kendi fikirlerimi yazmak istiyorum ben de. Elbet katıldığım, alkışladığım doğru tespitlerin yanı sıra; yazarı da tenzih ederek… Yarım bıraktım çünkü, okurken kendimi morbid obez hastalara elindeki katı diyet listeleriyle ‘’yemek yemeyeceksin’’ diye ahkam kesen robot drlar gibi hissettim. Kişisel gelişim kitapları misal kesin hükümler sıralayıp, mükemmeliyetçilik ilahına tapan yeni nesil anneleri fırsat bilip geliştirilen yeni ticari kapan olarak görüyorum bu tarz kitapları. Ve en az 6 kitabı da bitirdiği halde, dün camdan atlamak üzere zıp zıp zıplayan oğluma bas bas bağıran ben; bu kitapların amaca hizmet ettiğini düşünmüyorum. Zira her çocuk ayrı bir âdem, her âdem binlerce alem. Ve çözümler de binlerce. Ki zaten çözüm aranacak bir patolojı olarak görmek te ayrı bir patolojı sanki. Kuralların, hedeflerin, düsturların fıtriliği bozduğunu, samimiyeti gölgelediğini düşünüyorum artık. Dün AVM'de yeni panik bir anne gördüm tam da anlatmak istediğime tercüman. Minik oğlu önden yürüyor biraz, arkadan kurulmuş robot gibi 24 saatlik kurulu kamera hassasiyeti ile kitabın ezberlettiği şeyleri tekrarlıyor titizlikle hem de defalarca, o anın keyfini çıkarmak yerine : -‘’Efe, sana güveniyorum. Sen iyisin. Sen yapabilirsin. Ben sana güveniyorum. Sen başarabilirsin.. sen başarılısın.. Efe SEN Yaparsın..’’ …. Peki ne çözüm buldun sen derseniz?? Her çocuk özeldir ve artık sınırlarımı kaldırdım ben de. Çözüm aradığım bir problem olarak görmek yerine, onları o şekilde kabullenip, içimden geldiği gibi, samimane, sevgiyle … hal diliyle … Artık ben de ayakkabılarımı çıkarıp yağmurda ıslanıyorum onlarla. Evin duvarları her renk boya. Ben de dün çizdim kocaman bir ay duvara. Ben de ‘’kral şakir’’ izliyrum tv de artık. Ben de zeytin çekirdeklerini tükürüp yarış yapıyorum. Kızdığımda bağırıyorum da, içime yapmacık atmaktansa. Bazen kıçlarına elimle şaplak da atıyorum. Ama sonrasında kocaman sarılıp öpüyorum. Nihayetinde öfke de, kızgınlık da, affetmek de, sakinleşmek de fıtri duygular( – abartmadan ELBETTE-) . İleride zaten bu duygularla tanışacaklar diye düşünyorum. Ve bugünleri bir daha hiç yaşayamıyacağım ben, bunu biliyorum. Bir de, yeni okuduğum bir hadiste; ‘’BENİM’’ çocuklarım diye övünürken, emanetçisi olduğunu unutup, sahiplik iddiasıyla tüm hisseyi kendine veren moda annelere hitaben –biri de benim muhtemel- diyor ki: ‘’Terbiyenin onda dokuzu duadır. ‘’ Rab sıfatıyla her şeye Malik, Kadir, Alim RABB’E halisane anne duası.. Son olarak oğlumun ifadesiyle… Robot X, haydi birleşşşş:))))) Sevgiler, saygılar, selamlar ..
Bağırmayan Anneler
Bağırmayan AnnelerHatice Kübra Tongar · Hayy Kitap · 20173,093 okunma
··
4.250 görüntüleme
Nazlı Aydın okurunun profil resmi
Çok güzel , içten bir inceleme olmuş 🌻👏
Maysa okurunun profil resmi
Bir anne olarak incelemenizi cok begendim yazdiklariniza tamamen katiliyorum
Zeyneb Öztürk okurunun profil resmi
Rabbim evlatlariniza saglik sihhat afiyet lutfetsin..tsk ederim
uçuşan bir kağıt parçası okurunun profil resmi
Tebessümle okudum incelemenizi. Allah'ım, o masumların ömürlerini hayırlı ve afiyetli kılsın inşallah. 🌿 😍
Belya N. Çkn okurunun profil resmi
İncelemenizi çok beğendim katılıyorum hepsine :) ben de kitabı 6 ayda bitirdim:))
Elif Gümüştaş okurunun profil resmi
Gerçekten ‘H-A-R-İ-K-A’ yazmışsınız diyecek başka tek kelimem yok , şu sıfatlı annelik dünyasında sizin gibi insanllara ihtiyaç var ,
30 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.