Gönderi

Üç aşağı beş yukarı hepimiz aynıydık. Tek derdimiz boş kalemizi bilen birinin oradan gol atmamasıydı. Boş kale öyle herkese söylenmez. Her zaman seninle aynı takımda olduğundan emin olduğun sana en yakın arkadaşına özel bir bilgidir. Birinin sana boş kalesini söylemesi, seni kalan herkesten başka sevdiğinin göstergesidir. O yıllarda kan kardeşler birbirlerine ilk boş kalelerini söylerdi. En yalın sırrıdır kalecinin ve bunu endişesini paylaşmak için vermez. "Beni koru, ben zaten tüm takımı korumakla görevliyim ama işte şu tarafa iyi atlayamıyorum. Oradan gelmesinler, kapat orayı. Sen sadece bunu yap gerisini dert etme. Gerisi bende kardeşim," demekti boş kaleyi söylemek. Günün birinde boş kaleni söylediğin adamı karşı takımın forveti olarak görmek varsa kaderinde, karşı karşıya kaldığınız an aslında her şey bitmişti. Senin fazla seçeneğin yoktur, belki insaf eder boş kaleye atmaz deyip olanca gücünle en iyi yatabildiğin yere atlarsın. En azından yanlış yere yattı kaleci desinler, boş kaleni kimse bilmesin. O ise genelde boş kaleye çeker şutu ve sen tutamazsın. Kimseye de anlatamazsın orası benim boş kalem, o yavşak da bunu biliyordu diye. O golü bir kere bile yemişliğin varsa geçmiş olsun, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, gerçekten büyüyorsun.
Sayfa 208Kitabı okudu
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.