Gönderi

GÜNDÜZ SOKAĞA ÇIKABİLMENİN ANLAMI
İslam coğrafyasının önemli bir kısmı iklim olarak çok fazla sıcak. Bu durum insanı tembelleştiriyor. Günün büyük kısmı uyku, esneme ve zaman endişesi olmaksızın eda edilen ibadete harcanıyor. Sonuç olarak ortaya üretim çıkmıyor. Başkaları üretiyor ümmet yiyor, diğerlerinin yaşamı kolaylaştıran araçlarını kullanıyor. Velhasıl gayr-i müslim coğrafyaların daha müreffeh yaşaması için yaşam tüketen köleleriz. Özellikle Arap ülkelerine bir de bu gözle bakınız. Ayrıca dünyaya nizamat veren geçmişimizdeki büyük devletlerin merkezlerinin iklimini mutlaka göz önüne getiriniz. (Şam, Bağdat, İstanbul, Kurtuba...). Demek ki, gündüz sokağa çıkılamayan yerlerde medeniyet inşası neredeyse imkansızdır. Bu bize şunu da gösteriyor: Suyun olmadığı yerden dünyaya yön verilemez. Bu nedenle bazı coğrafyalardan çok şey beklemek anlamsızdır. Tüm bunları söylerken olumsuzluğu sadece bu yazıda bahsedilen gerekçeye bağlamanın yanlış olacağının elbette farkındayım ancak zikrettiğim gerekçe ihmal edilerek olguyu anlamanın yanlış olacağı kanaatindeyim. Şimdi şu soruyu kendimize soralım: Sözünü ettiğim coğrafyaların dünya medeniyetler tarihinde işgal ettikleri yer ne kadardır? Ülkeleri göz önüne getirip soruma lütfen kafa yorun. NOT: Düşüncemi paylaştığım bir sosyolog hocamız, burada bahsettiğimin kabul görmüş bir tez olduğunu ve buna orta kuşak (ılıman iklim) dendiğini, İbn Haldun’un da buna yer verdiğini söyledi. Enbiya Yıldırım
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.