Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

332 syf.
·
Puan vermedi
Yirmi altı yaşında ölmüş yazar. Ama öyle böyle ölmemiş; ölümün her aşamasını sindire sindire, hissede hissede, can çekişerek, yaşayarak, öyle aramızdan ayrılmış. Haliyle öykülerinde de sadece yaşadığı yıkım var. Çığlıkları kelimelerin içinden fışkırıyor adeta. İnsanlığın imdat çığlıkları... Havada asılı kalacağını ve aynı masada oturduğu dostlarının kulağına ulaşamayacağını bile bile haykırıyor Wolfgang. Nazi Almanya'sında bir Alman, savaş karşıtı olabilir mi? Yirmi yaşında kız arkadaşına yazdığı mektuplar arama sonucu ele geçince, düşünceleri tehlikeli bulunarak ölüme mahkûm ediliyor. Yirmi yaşında! Zindanlarda türlü işkencelere maruz kalarak ölümü bekliyor. Gücü elinde bulunduran iktidar, altı hafta sonra suçu çok büyük olan yazarın hayatını lütfedip bağışlıyor. Ama bırakmıyor dışarı. Altı ay daha hapsediyor. Sonra çıkartıyorlar fakat bir şartla; savaşacaksın! Hem de en ön safta. Rus cephesine gönderiliyor. Savaşın kanlı ve kirli yüzünü daha derinden görüyor. Bir daha iyileşmeyecek biçimde elinden yaralanıyor. Salgın hastalıklara yakalanıyor aynı zamanda. Geri hizmete düşünce, cephede askeri tiyatroya giriyor. Tam her şey yoluna giriyor derken, koğuşta anlattığı politik bir fıkra onun yeniden içeri girmesine neden oluyor. Mahkemelerde sürünüyor. Affedilmez yeni günahının cezasını çekmek üzere Nürnberg'e gönderiliyor. Cezaevinde hastalık ilerliyor, hücrede ölümü bekliyor. Her gün şehrin tepesine bombalar yağıyor, herkes kaçıyor, sığınaklara sığınıyor, ama o; hücrede terkedilmiş Wolfgang bekliyor, seyrediyor, duyuyor sesleri, biriktiriyor. Ülkesi tamamen bir yıkıntıya dönüştüğünde çıkıyor dışarı, ama kendisi de bir yıkıntıdan ibarettir artık. Yazmak için topu topu iki yılı kalmıştır elinde. Yazıyor, yazıyor... Çığlıklar atarak... Sancılar içinde... Hastane günleri başlıyor. Almanya'dan kaçıyor. İsviçre'de tanımadığı insanlar arasında 1947'de, yirmi altı yaşında ölüyor. O ölüyor ama yıkım edebiyatı doğuyor onunla birlikte. Hayat hikayesi kısaca böyle Wolfgang Borchert'in. Acı çeken bir ruhun bu kadar sarsıcı bir biçimde açığa çıkması kaçınılmazdı sanırım. Öykülerin gerçekçiliği ve etkili vuruşları karşısında sersemlememek imkansızdı. Savaşmış, yaralanmış, sakatlanmış ve geri döndüğünde sloganlarla büyümeye devam eden halkın arasına yeniden karışmış biri olarak diyebilirim ki genç Wolfgang, seni çok iyi anlıyorum. Seni düşünüyorlar, ama pastalarını da yemeye devam ediyorlardı. Sarı çiçekler papatyagillerden Karahindiba'lar! Şimdi çayır çimen her yerdeler. Kitabın açılış öyküsü. Hapishane avlusunda yeşermiş bir umudun simgesi. Artık gözüme çok daha farklı görünüyor Karahindiba... diye yazıp gitmişim zamanında... Herkese iyi okumalar olsun..
Ama Fareler Uyurlar Gece
Ama Fareler Uyurlar GeceWolfgang Borchert · Doğan Kitap · 2003504 okunma
··
212 görüntüleme
İpek Demirer okurunun profil resmi
İncelemenizi çok sevdim. Teşekkürler kaleminize sağlık. Hemen aldım okuma listeme :)
Odessa okurunun profil resmi
Teşekkür ederi İpek Hanım, çok derinden etkilemiştir beni, en kısa zamanda okumanızı isterim. :)
1 sonraki yanıtı göster
Batuhan okurunun profil resmi
Bu kitabı taa Neokur zamanlarında yine senden duyup okumuştum. Üzerimde yarattığı etki gerçekten çok özeldir. Zaten yazarın hayatını araştırdığımızda bu etkinin sebebi de açıklığa kavuşuyor. Çünkü en öz tabirle söylemek gerekirse; yaşamış ve yaşatmıştır kendisi. Yaşadığı her türlü zorluğa rağmen hayata yüz çevirmeyen ve böylesine yetenekli ve üretken bir insanın çok genç yaşta, henüz 26 yaşında ölmesini hala kabullenemiyorum ben. Bana savaşın çirkin yüzünü göstermekten ziyade hissettiren Borchert'i herkesin okumasını dilerim. Kendisi, anlatımı ve bizzat şahsiyetiyle saygımı kazanan biricik insanlardan biridir. İnceleme için çok teşekkür ederim
Odessa
Odessa
Odessa okurunun profil resmi
Rica ederim Batuhan 🙃 Ve ben teşekkür ederim güzel yorumun için. Ne zaman denk gelsem Wolfgang'ın ismine, kitaplarına ya da bir alıntısına, içim burkulur. Yaşaması gerekirdi. Yazması gerekirdi. Bir insanın yapmayı en fazla istediği şeyin elinden alınması ve tam aksi istikamete sürgün edilmesi kadar zorbaca olan pek az şey vardır hayatta. Yaşamak ve yazmak istiyordu. Hepsi bu. Umarım başka Wolfganglar bu lâneti yaşamak zorunda bırakılmazlar. Tekrar teşekkürler 😊
1 sonraki yanıtı göster
Haruni okurunun profil resmi
Bu ne güzel bir inceleme. Tebrikler
Bu yorum görüntülenemiyor
Odessa okurunun profil resmi
Kıyıda köşede kalmış gizli hazinelerin keşfedilmesi için sizin gibi kitap dostlarına ihtiyaç var, ara ara değil sıkça sıkıştırın bu konuda insanları, teşekkürler Ebru Hanım :)
Demet okurunun profil resmi
Okuduktan sonra yine geleceğim buraya :) 🤜🏻🤛🏻
Odessa okurunun profil resmi
Beklerim tabii ki 🙃🙃 Keyiflendim bak, sen bunu okurken ben de eşlik ederim sana, ne zamandır istiyordum zaten 😌
2 sonraki yanıtı göster
Odessa okurunun profil resmi
Rica ederim, kutsal görevinizde başarılar dilerim. :)
Ebru Ince okurunun profil resmi
Ellerine sağlık ,yüreğine bereket olsun :) teşekkür ederiz çok çok
Odessa okurunun profil resmi
Teşekkürler kyane sizin de güzel günleriniz olsun :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.