Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

400 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
*Toplum Psikolojisi ve Fedailik Teşkilatı Usul ve Esasları Hakkında Kitap * Yer: Alamut ve civar kaleler Yöntem: Korku, vaat, fedailik Araç: Hançer, zehir Kitabın tarihsel yönüne ve Von Hammer’in tarihçi kimliğine değinmeden önce 86 sayfalık uzun bir girişle korku ve taassuba dayalı yöntemlerin psikolojik ve sosyolojik arka planını naif bir üslupla bize aktaran Ahmet Aydoğan’dan bahsetmek isterim. İnsan ruhu ve davranışları üzerine,
Arthur Schopenhauer
Arthur Schopenhauer
,
Martin Heidegger
Martin Heidegger
,
Immanuel Kant
Immanuel Kant
gibi düşünürlerin çevirilerini yapan Ahmet Aydoğan’ın dil ve üslubunu hayretle ve hayranlıkla izledim.. Geçmişimize ait karanlık bir dönemin bu topraklardan olmayan bir tarihçinin gözüyle nasıl göründüğünü öğrenmek arzusuyla kitabı tercih etmiştim. Fakat daha konunun tarihsel yönüne geçmeden önce çevirmenin, bir toplumun zihni kabulleri ve önceden planlanmış bir senaryoya nasıl hazırlandığına dair söyleyecek çok sözü olduğunu gördüm. Söz konusu uzun giriş kısmı o kadar doyurucu ve naifti ki, tarih kısmına hiç gelmese, o söylese ben dinlesem diye düşündüm. Ahmet Aydoğan, https://1000kitap.com/yazar/J-Von-Hammer-Purgstall hakkında şu ifadeleri kullanıyor; “Nice bilim adamı veya fikir sanat erbabından farklı olarak o yaşadığı dönemde (1774-1856) Avrupa’nın değişik yerlerinde meydana gelen karışıklık, ayaklanma ve alt-üst oluşların görünen veya gösterilen sebepleri ile ikna olmadı”. S.78 Tam da bizim tarihçiliğimizde eksik olan yönden bahsetmesi, dikkat çekicidir. Yazarımız, hem tarihçi, hem de diplomat yönüyle olabildiği kadar tarafsız bir gözle bu 170 yıllık dönem hakkında, öncesi ve sonrası da dahil olmak üzere geniş bir açı sunuyor okurlarına. Sünni ve Şii mezhepleri ve bunların kolları hakkında ana hatlarıyla doyurucu bir bilgilendirme içeriyor. Ayrıca İslam akaidi ve dini terimlere hakimiyeti ile yazarın sahip olduğu birikim göze çarpıyor. Yazar, dini görünüm altında siyasal amaçlar ve uygulanan yöntemin caniliği bakımından, Haşhaşileri, Tapınak Şövalyeleri ve Cizvitlere benzetiyor. Her iki dinin de çarpıtma ve şiddet yoluyla kişisel çıkarlara hizmet için nasıl kullanılabileceğini göstermesi bakımından dikkat çekiyor. Haçlı seferleri vasıtasıyla Şark ruhundan batıya geçmiş olan bu yöntemlerin benzerliğine vurgu yapıyor. Hatta batıda suikastçi, katil anlamında kullanılmakta olan “assassin” kelimesinin, Haşhaşilerden gelmekte olduğunu çarpıcı bir şekilde sunuyor. İçerik açısından olumlu bulduğum bir nokta ise; İslam düşmanlarına karşı yapılan savaşı “küçük cihat”, nefse karşı yapılan savaşı “ büyük cihat” olarak tanımlayarak bir hadise ithafta bulunması dikkatimi çekti. Olumsuz anlamda ise; İslam peygamberinin (S.A.V), hitabetine ve şairsel yönüne övgü perdesi altında o dönemin Mekkeli müşriklerinin, Kuran’ın Allah kelamı değil (haşa), Peygamberin şairlik eseri olduğu tezine vurgu yapmasından rahatsız oldum. Genel anlamda değerlendirme yapılacak olursa; hem yazarın birikimi ve araştırmacı yönünden, hem de çevirmenin giriş kısmına yaptığı katkılarından dolayı kitabın tam bir uyum halinde ve doyurucu bir içerik sunduğunu düşünüyor ve tarihin bu dönemiyle ilgilenen tüm okurlara tavsiye ediyorum. Tarihte kalmayın ama tarihle kalın:))
Haşhaşilerin Esrarlı Tarihi
Haşhaşilerin Esrarlı TarihiJ. Von Hammer · Say Yayınları · 201711 okunma
··
115 görüntüleme
dostamisc okurunun profil resmi
Doyurucu, teknik bakımdan üst düzeyde bir inceleme olmuş, kaleminize, yüreğinize sağlık.
Resul Bulama okurunun profil resmi
Güzel yorumunuz ve katkılarınız için teşekkür ederim. Ben de sizin incelemelerinizi ilgiyle takip ediyorum.
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.