Merhaba Biz Papalagi...
İlk etkinlik kitabım:)
Bu kitabı bitirebilmek için en güzel yerlerden birine geldim sanırım, birbirinden habersiz, milyonlarca Papalaginin olduğu bir yer. ( papalagi bizim gòzümüzden).
Ve o papalagilerden biri olarak , şehir karmaşasındaki yerimi almış bulunmaktayım.
Ankaralılar taşlarınızı burdan alayım. :)
Binalar, metrolar, otobüsler... Sanki şehir insanlardan çok arabalar için kurulmuş, arabalar da insanlar gibi birbirini ezmeye, incitmeye meyilli...
Bir bakıma insanlarla, otomobiller de artık kardeş ve düşman..
Kitabın temasına oldukça uygun bir yer :)
Tuiavii, Avrupa ca cahil bir adam olarak bilinse de aslında iç zenginliğiyle, onların taptığı birçok filozof kadar derin ve bilgi doludur. Bilmeyen bir insanın kendini, evreni, insanı bu kadar derinlemesine tasvir edebilmesi olanaksızdır. İnsan olmanın bir gereği de eleştirilmeye kapalı olmasıdır ve bunun bir gereği de yapilan eleştiriyi bertaraf etmek için karşı tarafı cahil, kötü, aklını kaçırmış diye nitelemesidir.
Kitabın birçok yerinde kendimizi bulabileceğimiz yerler vardı. Her ne kadar Şükrü Erbaş " Seni hiçbir dünya telaşına değişmedim " dese de yaşadığımız çağ buna müsait değil artık. Tuiavii görse bu dizeye karşı çıkardı belki de. (Yapma Şükrü gözün sevim diyebilirdi ) :)
Belki de olduğumuz çağın hiçbir esprisi kalmadı artık. Umarım bir gün Tuiavii' nin dünyasına girebilir, orada zaman geçirebilir seslerin ve kalabalıkların dışında huzur verici yerler keşfedebiliriz.
Her ne kadar bu çağın artık bir sempatisi kalmamış olsa da yine de bi kuytusunda huzur bulunur belki. Tuiavii nin istediği de buydu sanırım.
Ògretici ve eleştirel bir kitaptı, tanışmamıza vesile olan arkadaşlara teşekkür ederim.