··
710 görüntüleme
İncelemenizi okuduktan sonra, nedense Sadık Hidayet’in Kör Baykuş adlı kitabının ilk cümlesi aklıma geldi: Cümle şu “Yaralar vardır hayatta, ruhu cüzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen, kemiren yaralar.”
Evet, herkesin bir hikayesi, bir yarası, hüznü, umudu, haykırışları var sessiz sedasız iken bile, şu kalabalık ve kaos içindeki dünyada yapayalnızken cümbür cemaat. Bir şeyleri çağrıştırır, bastığımız kaldırım, tuttuğumuz dal, rastladığımız yüz, karşıya geçmek için bindiğimiz arabalı vapurdaki bizim gibi sıradan bir yolcunun taşıdığı gri renkli deri çantası. Okuduğumuz paragraftaki kelimeler, anlamlarından kopartarak alır götürür bir yerlere, uzak bir yerlere, geri dönüşlerin güç bela olduğu derinliklere. İlkokul yıllarına, ilk sevgiliye, babanın kan ter içerisinde çarşıdan yaptığı alışveriş filesinin neden şimdilerde yerini plastik poşetlerin almasına. Anneye, abiye, ablaya komşu Yeter teyzeye, küçük teyzeye kadar daha nelere, nerelere alıp gitmez ki gündelik yaşamdaki ayrıntılar?
İncelemeniz de işte böyle, rahmetli Müzeyyen Senar’ın güzel sesi ile birlikte, beni alıp ta nerelere götürdü bilemezsiniz, ben bilirim, küçük teyzemin üzerimdeki ödeyemediğim emeğini, hakkını.
İncelemeniz için teşekkürler, eksik olmayınız ve buralarda olunuz her daim Ferah Hanım.
Yorumunuzu barındıran kelimeler, kitabın tam da özünü yansıtıyor. Teşekkür ederim varlığınız dostluğunuz ve esirgemediğiniz cümleleriniz ile ayırdığınız vakit için.
1 sonraki yanıtı göster
Ne de güzel anlatmışsınız ben de sizinle aynı fikirdeyim Ferah . Herkesin ama herkesin bir yarası var . Ölmek kolay zor olan yaşamak ve asıl yetenek de hayata uyabilme becerisi . Teyzenize de hayran oldum hürmetler ....
Teşekkür ederim evet herkesin bir yarası var ve önemli olan bu yaranın kabuğunu tekrar tekrar kanatmadan yaşama sarılabilmek. Teyzeme ilettim selamınızı, o da sevgilerini sundu. Hiç esirgemediği gülümsemesi ile.
İçime külçelerce hüzün bırakan bu naif satırlar ve bitirirken yer verdiğiniz tespitler çok sarsıcı ve güzeldi Ferah Hanım. Hayata tutunabilmek, böylesine tarifsiz acılardan sonra... Rabbim sevdiği kullarını büyük yıkımlarla sınar, Teyzenizin ellerinden öperim hürmetle...
Afife Jâle'nin öyküsüne gelince, çok haklısınız, bazen dört elle sarılmak, hırslarını terkedebilmektir...
Yüreğiniz varolsun.
Sınandığımız tüm sınavlardan yıkılmadan geçebilmek temennisiyle teşekkür ederim.
1 sonraki yanıtı göster
Canım seni görmek ne güzel incelemelerle :) Kalemine yüreğine sağlık
:)) Teşekkür ederim İpek okuma nezaketin için.
1 sonraki yanıtı göster
Eline sağlık Ferah abla. Özlemişiz yahu. Arada bir yaz. Hatırlat kendini :)
Merhaba Semih, sen de özlenmiştin. Arada da olsa fırsat buldukça diyeyim artık :)
Bu yorum görüntülenemiyor
Göz kuruluğu yaşayan herkes senin incelemelerini okumalı Ferah abla :)
Kalemine, gönlüne, yüreğine sağlık..Teyzemizin mekanı cennet olsun.. Hep yaz.
Bu yorum görüntülenemiyor
ne dertler var Allahım. güzel incelemeniz için teşekkür ederim. iyi okumalar dilerim.
Allahu Teala rahmet eylesin.Mekanı cennet olsun teyzenizin.Rastlantı eseri gece vakti Kemalettin Tuğcu'nun Satılan Çocuk ismindeki hikâyesini okudum.O kitapta da iki ayrı çocuğu satın alıp oğlanı açlıktan ölmekten kızı da çocuk yaşta gelin olmaktan kurtaran bir adamın hikâyesi anlatılıyor.Kız çocuğu büyüyüp reşit olunca olmadık işler açıyor adamın başına.İyilik yap denize at balık bilmezse Halık bilir demişler.Başınız sağ olsun.Cenab-ı Hakk gani gani rahmet eylesin..
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.