Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

72 syf.
9/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
İthaki Bilimkurgu Klasikleri serisinden okuduğum 29. kitap oldu. Hugo Kısa Roman Ödülünü de kazanmış bu kitap, önsözü saymazsak toplamda 55 sayfalık bir eser. Ancak hacmine kıyasla sarsıcı bir içeriğe sahip olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Kitap, Huckster Yasası denen bir kanunun kabulü ile ortaya çıkan reklamsız bir gelecek toplumunu anlatıyor. Huckster Yasası'nın kabulü ile satıcılar markalarını, ürünlerinin içinde veya üzerinde bulunan, yalnızca ürünün kullanımı veya yerinde satışı sırasında sergilenen teşhirlerle kısıtlamak zorunda kalıyorlar. Aslında ilk bakışta, her yeri saran reklam panosu, logo, slogan, tanıtım gibi şeylerden bıkmış günümüz insanları için, reklamsız bir gelecek bir ütopya gibi gelebilir; ancak karşı karşıya olduğumuz dünya yazarın da kitapta sıklıkla ifade ettiği üzere bir distopya. Kahramanımız ise P. Burke isimli on yedi yaşında çirkin ve hastalıklı bir kız. Çok zor bir hayat süren, geleceğin ona yaşam şansı tanımadığı birisi ve bu hayata daha fazla dayanamayıp sonunda intihar ediyor. İntihar etmesi sonucunda ise kendini hastanede buluyor ve şans eseri, zorlu ve sefil yaşamı baştan aşağı değişiyor. Hastanedeyken bir yayın şirketinden ona bir teklif sunuluyor ve teklifi kabul etmesiyle yeni bir dünyaya adım atıyor. Teklif ise, reklamların yasak olduğu bu gelecek dünyasında, tüketim ürünlerini teşhir ederek, ürünlerin gizlice reklamını yapmak. Tıpkı bizim sosyal medya fenomenlerinin şu an yaptığı gibi. Günümüzde markalar reklamını yapabilmek için sosyal medya fenomenlerini giydirip kuşatıyor veya evine tonlarca içecek gönderiyor. Fakat kitaptaki ikonların günümüz fenomenlerinden bir farkı var. Bu ikonlar bir insan ürünü olarak tasarlanıyor, yani bir çeşit andoid olarak uzaktan kumandalı olarak yönetiliyorlar. Gerçi günümüzdeki fenomenlerin birçoğunun da uzaktan kumandalarla yönlendirildiğini söylesek yanlış söylemiş olmayız herhalde... İşte GTX isimli yayın şirketi bu şekilde Huckster Yasaları'nın getirdiği reklam yasağını delmiş oluyor ve bunu yasal bir şekilde yapıyor. Öncelikle tabii Burke'ün ismi değiştiriliyor ve Delphi oluyor. Zamanla Delphi tüketiciler tarafından seviliyor ve plan başarıya ulaşıyor. Böylece, Delphi de kariyer basamaklarını hızla tırmanıyor. Bu noktada Delphi'nin hayatının ve çektiği acıların bana Kemal Sunal'ın Yüz Numaralı Adam filmini hatırlattığını da belirtmeden geçmemeliyim: youtube.com/watch?v=dMKmdoJ... Kim bilir belki de Yüz Numaralı Adam filmimiz bu kitaptan ilham almıştır... Zamanla Delphi, GTX şirketinin yönetim kurulu üyelerinden birinin oğlu olan Paul Isham isimli genç bir çocuk ile tanışıyor ve birbirlerine aşık oluyorlar. Ancak Delphi bir kukla olduğu için aşık olması yasak, daha doğrusu imkansız. Bu noktadan sonraki konu ise oldukça hüzünlü bir şekilde devam ediyor ve kitabın sonunda oldukça sarsıcı bir son sizleri bekliyor. İthaki Bilimkurgu Klasikleri serisinden okuduğum en ince kitap olmasına karşın, içeriği bir hayli doluydu ve oldukça duygu yüklü bir kitaptı. 1 günde okunabilecek bir bilimkurgu kitabı isteyenlere öncelikli tavsiyemdir.
Uzaktan Kumandalı Kız
Uzaktan Kumandalı KızJames Tiptree Jr. · İthaki Yayınları · 03,278 okunma
··
1.909 görüntüleme
Nesrin A. okurunun profil resmi
Ruhi Mücerret
Ruhi Mücerret
in başında Coca Cola gemisi ile Pepsi treniydi sanırım çarpışıyorlar, amaç reklam. İpin ucunu kaçırma konusunda son raddeye geldi ben reklamlar. Konu çok güzelmiş, merak uyandırıcı ve tane tane çok güzel yazmışsın, eline sağlık :)
Semih Doğan okurunun profil resmi
Bence de. Bu sebeple ileride karşımıza Huckster Yasaları gibi bir şey çıkıp reklamcılığı tümden yasaklayabilir. İşte o zaman bu kitap çok daha değerli hale gelecektir :) Çok teşekkür ederim.
Bu yorum görüntülenemiyor
Gamze Ö. okurunun profil resmi
Bende okuyacağım diye uzun süredir bekliyor bu kitap.. Şunu farkettim: Zamanında yazılmış çoğu distopik eseri şu an yaşıyoruz, halimiz harap. Yüz Numaralı Adam benzetmesi çok iyi olmuş, nereden aklınıza geldi, helal olsun. Gerçi orada her Kemal Sunal filminde olduğu gibi umut ve ezilenin kurtuluşu vardı, bu kitaptaki son tam tersi yukarıda okuduğum kadarıyla. Elinize sağlık.
Semih Doğan okurunun profil resmi
Kitabın sonunu söyleyemem tabii ama okuduğunuzda bazı benzerlikleri kesin siz de fark edeceksiniz. Özellikle bu kitaptaki konular günümüzde yaşanılabilme ihtimali yüksek konular. Teşekkür ederim.
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.