Paltosuzlar
'...bırakın beni Petroviç , rica ...Bir memurum ben ...Bazı bakımlardan şerefli bir ...'
Akakiy üçüncü sınıf bir memurdur . Karın tokluğuna çalışan işçi , bir garip yurttaştır .
Ne derdini dinleyen bir polis vardır nede bürokraside herhangi bir takım kravatlı .
Bir gün artık dayanamaz yamalı paltosunun soğuk hava geçiren deliklerinden .
Birikmişleriyle gider bir Palto diktirir , sevinç doludur , otuz iki dişle gülmeğe düş kurar ...
Akakiy artık eskiden kopmuştur çevresinin acımasız kücük düşürücü bakışları galip gelmiş , onların dediğini yapıp afili bir palto almıştır . Sınıf atlama hissine girmiştir nitekim bu his çok uzun sürmeyecektir . Bir gece yarısı iki rus soytarısı bu bir garip sessiz sakin memurun önünü kesip para istiyor . Gaspedecek hiçbir şey bulamıyorlar Akakiy'in ceplerinde öfkeyle onu hırpalamaya başlıyorlar ... derken
hırsızlardan biri 'güzel palto ' deyip hışımla üzerine çullanıp paltosunu çıkardığı gibi oradan uzaklaşırlar . Orada o soğuk buzlu zeminde yatan Akakiy'in yardımına hić kimse yetişmemiştir . Polislere başvurması neredeyse onu suçlu çıkarmaktadır .
Akakiy neşesini yitirmiş işe gidemeyecek kadar hasta bitap düşmüştür . Günlerce yataklarda kıvranıp durdu Akakiy . Ne işi düşündü nede başka şey , sadece tek bir şey vardır aklında .
Palto ....
İnsan hayalkırıklığına uğradımı umudunu yitirir . Umudunu yitirenden daha cansız daha durgun daha ölü bir şey yoktur .
Akakiy'in sırtından çıkarılan palto onun varoluşuydu . O gidince Akakiy de ruhunu o buzlu sokaklara saldı . Ruhunu görenler oldu , korkanlar , dili tutulanlar .
Akakiy bizden biri .
Akakiy insanın gücünün nasılda dağılabileceğinin baş kahramanıdır .
Raskolnikov'u yaratan Dostoyevski'nin "hepimiz Gogol'un Paltosundan çıktık" derken kastettiği tam da budur zannımca .
İnsan parçacıklardan oluşmuş bir bütündür . Zaman olgunlaşınca o bütün tekrar parçalara döner , dağılır bütün enerjisini kaybeder . .
Akakiy'i tanımadan çaldırma ' Palto'nu' ...