Bütün dönemlerde, meşru olarak “kimlik” denebilecek kadar her koşulda ötekilerden son derece üstün, tek bir ana aidiyet olduğunu düşünen insanlar olmuştur. Kimileri için ulus, kimileri içinse din ya da sınıf. Ama hiçbir aidiyetin mutlak surette baskın çıkmadığını anlamak için dünyada olup biten farklı çatışmalara bir göz gezdirmek yeter. İnançlarının tehdit altında olduğunu hisseden insanlar arasında, bütün kimliklerini özetler gibi görünen şey dinsel aidiyet oluyor. Ama tehdit altında olan ana dilleri ve etnik gruplarıysa, o zaman dindaşları ile kıyasıya savaşıyorlar. Türkler de Kürtler de Müslüman, ama dilleri farklı; çatışmaları bu yüzden daha mı az kanlı? Hutular da Tutsiler gibi Katolik ve aynı dili konuşuyorlar, bu onların birbirlerini katletmelerini önleyebildi mi? Çekler ve Slovaklar da Katolik, bu, bir arada yaşamalarını kolaylaştırmış mıydı?