Yazarımız 2 milyon takipçisi olan bir blogger ve kendince yaşamış olduğu tecrübeleri bizlere aktarmış. İlk 30 sayfaya kadar çok akıcı olan kitabımız daha sonra itici bir hale gelmeye başlıyor. Bizim burada Bkm'nin cafesi var kitabı satın almadan bir çay kahve molası verip ilk 30 sayfaya kadar okumak daha mantıklı geldi bana. Ama bir defa almış oldum neyse. Kişisel gelişim kitapları aslında farkındalık yaratmak için varlar. Kendi başına hiçbir şey ifade etmeyen kitaplardır bunlar. Bu kitaplardan iyi sonuçlar çıkarıp harekete geçmek gerekir. Bunu deneyimleyenler bilir, zaten yazarımız da "Yerine çakılıp kalma. Bir şeyler yap. Yanıtlar gelecektir." ya da "Eylem motivasyonun sadece sonucu değildir, aynı zamanda nedenidir de." diyerek aslında motivasyonun kaynağının eyleme geçmek olduğunu netleştiriyor. Yazarımız bir şeyleri kafaya hep takacağımızı ama gerçekten gereksizleri ayıklamamız gerektiğini vurguluyor. Benim nacizane görüşüm insan eksik kaldığı yeri kafasına takar. Yazarımız da belli bir dönem başarısızlık yaşamış ve bu eksiğini eylemlere geçerek kapatmıştır. Hayatın güzel yanlarını görmek gerek yoksa kendine elveda dersin. En çok da kendine.! Başkasına değil. Çünkü insanlar çoğu zaman değişken ruh haline sahip. Ben hep derim gökyüzü sen ne güzel bir şeysin hep rengin aynı diye. Son olarak mükemmeli bırakın başkaları yapsın siz işinizi yapın. Başarı ve mutluluk eyleme geçmekte. Arkadaşlar asıl korkutucu olan şey ne biliyor musunuz böyle balon bir kitabı nasıl okunması gerekli bir şeymiş gibi önümüze sunmuş olmalarıdır. Bir şeylere sanki çok ihtiyacımız varmış gibi almak zorunda bırakmaları dehşet verici. Ben şimdi kafaya mı takmış oldum :) En iyisi mi biz boşverelim ve müziğin ritmine ayak uyduralım youtube.com/watch?v=NCRgBWG... Deh denmiş dünyaya çüş demek bize düşmez.

Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama SanatıMark Manson · Butik Yayınları · 201713,3bin okunma

·

16 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ufuk