Eh tabi, sanatta pek çok gerçeklik algısı vardır, böyle düşünmeniz çok normal. Her yazarın da kendisine göre tasarladığı bir gerçeklik yolu vardır mutlaka.
Bir nesne tuvale aktarılırken, tuvalle arasında oluşturduğu konumdan, eğer etrafında yazı bulunuyorsa bunlarla olan ilişkilerinden, tuvaldeki diğer ögelere olan uzaklıklarından dolayı kendiliğini pek çok şekilde başka bir "kendilik"te bulabiliyor diyelim. Diyelim mi? Demeyelim. Dur.
Boyalar, kalemler, çizim tekniği vb. o nesnenin tuvale "nasıl" aktarıldığını belirler. Fakat "neden?" nerede. Hadi tümdengelelim.
Herkesin piposuna kimse karışamaz, çünkü bu o şekil pipoyu yansıtır, bir başkası o şekil yansıtır, diğeri pipo çizip altına "Bu bir pipodur." yazsa ayrı, "bu bir şapka değildir" yazsa ayrı, "bu bir pipo değil midir?" yazsa çok ayrı anlamlara gelir. Bu tabii işin mizahi yönü, kitapta "herkesin piposuna kimse karışamaz" diye bir şey yazsaydı YKY tarafından basılmazdı. :D