Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

84 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
"Gelecek, geçmişin bok yemesinden başka bir şey değildir zaten biliyorsunuz; ne yaparsak yapalım, bir mucize olmadığı sürece bu gerçeği asla değiştiremeyiz." Hasan Ali Toptaş İncelemeye bu alıntı ile neden başladım bunu daha sonra yazacağım. Bir zaman dilimi olarak "Dün" Yazara göre, daha doğrusu yazarın oluşturduğu karakter Tobias'a (ya da Sandor mu demeliyim acaba? Siz okuyup ne diyeceğinize karar verin. Ben Tobias Sandor diyeceğim. Çünkü tek olarak düşünmek mümkün değil. Dün ve Bugünü) göre sadece şimdiki zamanın varlığı önemli olan. Şimdi gelelim üstteki alıntıya; Peki ya gelecek? Dün geçmişte kalsa da yaşadığımızı biliyoruz değil mi? İyi veya kötü tecrübeler edinip eğer ömrümüz varsa bugüne geliyoruz. Dünü yok sayıp sadece bugün de yaşamak pek mümkün değil gibi sanki hee, ne dersiniz? Geleceği ise en basit tabirle; var olmamış bir zaman dilimini kafamızda canlandırma olarak tanımlarsak, geleceğin, dün ve bugün yaşadıklarımızdan daha farklı olması mümkün müdür acaba? diye de düşünüyorum ve neden olmasın diye de ekliyorum, sonrasında da olamaz mı diye soruyorum? Dünü anlayıp, bugünü yaşayıp, geleceği kurmak dileğiyle... Kristof ile yaklaşık 2.5 yıl önce
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü Yalan
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü Yalan
üçlemesi ile tanıştım. Bir zamanlar az bilinen değerli kitaplar araması yaparken karşıma çıkmıştı. Aynı
Onca Yoksulluk Varken
Onca Yoksulluk Varken
kitabı gibi. Basımı falan da yoktu. İyice merak etmiştim. Zor da olsa temin edip tanışmıştım yazarla ve sevdiğimi, ayrı bir tat aldığımı hatırlıyorum. Bu iki kitabı da, daha doğrusu karakterlerin çocuklukta yaşadığı durumları, annelerinin hayatlarını birbirine benzettim biraz. Çocuklukta yaşadığı aşkını, yaşadığı şimdiki zamanda arayan, gelecekte de sadece onunla olacağını düşünen, her gördüğü kadında onu gören bir adam ve bundan dolayı da yaşadığı zamanın farkına varamayan, sıkıcı, tekdüze bir hayat yaşayan veya yaşadığını düşünen bir karakter. Kitabın bölüm bölüm oluşu ve okudukça parçaları birleşiyor hissi çok güzeldi. Yazarın karakterin kendi çocukluğu ile şimdiki zamandaki halini konuşturduğu bölüm de çok iyiydi. "Ben gelecekten geldim" diyorum ona yavaşça, "gelecekte çamurlu, ölü tarlalar var yalnızca." Yazarın yalın dili ve anlatımı da bunda büyük etken. İlerleyen bölümlerde dünden çıkıp şimdiki zamana gelen ve o aşkını gerçekten buluyor ama tabii ki hiçbir şey eskisi gibi değildir. Zaman zaman çalışma hayatının acımasızlığı, tekdüzeliğine de vurgu yapıyor yazar ve bunu yaparken uzun uzun cümleler kurmuyor aralara serpiştirdiği birkaç cümle ile özetliyor her şeyi. Örneğin "Her sabah beşte uyanmak, yürümek, otobüse yetişmek için koşmak, kırk dakikalık yol, dördüncü köye varış, fabrikanın dört duvarının arasına sıkışmak. Gri önlüğü giyme telaşı, itiş kakışlar arasında kart basmak, makineme doğru koşmak, makineyi çalıştırmak, deliği mümkün olduğunca çabuk delmek, delmek, delmek, hep aynı tür parçaya aynı deliği delmek, mümkünse günde on bin kez, maaşlarımız bu hıza bağlı, tıpkı hayatlarımız gibi." Çok şey anlatıyor değil mi? Burada yazarın hayatından da izler bulmak mümkün, çünkü yazar da savaş dolayısıyla ülkesinden göç etmek durumunda kalmıştır. Göç ettiği ülkede de yaşamını sürdürmek için fabrikalarda çalışmıştır. Kitapta da olduğu gibi yazar olma düşüncesi de vardır kafasında. Bu yazarı ve kitabı okuyun. Zaten Türkçeye çevrilmiş üçleme ile birlikte bu kitabı var. Umarım geriye kalan kitapları da çevrilir. Herkese keyifli okumalar.
Dün
DünAgota Kristof · Yapı Kredi Yayınları · 20191,203 okunma
··
879 görüntüleme
nneslihann okurunun profil resmi
Bu kadın ne yazsa okurum. Üçlemesini de çok sevmiştim, Dün kitabını da. Kitaplar arasında benzerlik benim de dikkatimi çekti okurken. Macar edebiyatına ilgim artıyor böyle yazarlarla.
Selman Ç. okurunun profil resmi
Metinlerarasılık işte. O tarafların insanın kaderi zaten. Savaş göç vs. Ve bu da ister istemez yazımlarına yansıyor. Umarım çevrilmeyen kitapları da çevrilir de okuruz. Yalın anlatımı, sıkmayan konusu okutuyor.
Ferah okurunun profil resmi
Dünü yok sayıp bugünü yaşamak yarını kaygı ya da umutla karşılamak. Her insanın faklı yaşam biçimi. Kaleminize sağlık.
Selman Ç. okurunun profil resmi
Dünü yok sayabilir mi insan? İyi veya kötü fark etmez. Dün aslında bir zamanlar var olduğunun kanıtı değil midir? Çoğu insanın yapamadığı şey 'bugünü yaşamak' İnsanoğlunun yarından beklentileri de bugünü es geçmesine sebep oluyor. Evet her insanın farklı yalan biçimi. O yüzden
Geçmiş Şimdi Gelecek
Geçmiş Şimdi Gelecek
bu üç zaman dilimi var. Kimi geçmişte, kimi şimdi de, kimi de gelecekte yaşıyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.