Gönderi

124 syf.
8/10 puan verdi
Mostar, Bosna-Hersek’te bir şehirdir. Bosnalı Mimar Hayreddin tarafından yapılan, meşhur köprüsü şehre adını vermiştir. Zira Most-Mostar, Boşnakça ve Hırvatçada "Köprü" demektir. Bugün bile o köprüye yöre halkı Stari Most, yani eski köprü demektedir. Ben Mostar’a gittim. O muhteşem köprüden geçtim. Altından gürül gürül akan, o şahane Neretva Nehri’ni seyrettim. Köprüye aşık bir halde eski şehri de gezdim. Ancak benim ve yakın zamanda hepimizin geçtiği o köprü, orijinal köprü değil. Bosna Savaşı sırasında Hırvat askerleri tarafından, 1993 yılında top atışıyla yıkılmıştı köprü. Bir medeniyeti bombalayacak, yaşadıkları şehri tahrip edecek kadar gözü dönmüş fanatikler yıkmışlardı köprüyü ve mecazi bütün köprüleri… O yüzden, köprünün başındaki bir taşa ‘Don’t Forget 93’ yazdılar. Köprü daha sonra UNESCO Miras Listesine girdi. Türkiye’nin başını çektiği ülkeler tarafından orijinaline yakın bir şekilde yeniden yapıldı. Bugün sadece Mostar’ın değil, Bosna-Hersek’in de sembollerinden birisi… Bu uzun girizgâhın sebebi, Mehmet Erdem imzalı, “Mostarlı Meczup” romanı içindi. Balkanlara ve Bosna’ya özel ilgi duyan bir okur olarak kitabın adı dikkatimi çekti evvela. Yazarın ilk romanı imiş; bir ilk roman için başarılı olduğunu söylemem lazım. Elbette bazı temel eksikleri var ancak yine de görmezden gelinebilecek şeyler bunlar. Mostarlı Meczup, bana Bosnalı ünlü yazar İvo Andriç’in Drina Köprüsü romanını hatırlattı bir yandan. Orada Andriç, Vişegrad şehrinde, Drina Nehri üzerine, yine Osmanlı döneminde kurulan meşhur Taşköprü’nün romanını yazmıştı. Usta işi bir eserdi. Burada ise Mostar Köprüsü’nün romanı var diyebilirim. Mostarlı ve meczup bir Hırvat çocuk olan Antonio’nun hikayesi tabii… Yazar, tarihi vakalarla biraz oynayarak bir kurmaca yapmış ve Mostarlı küçük Antonio’nun yolunu Kanuni devri İstanbul’una düşürüp, yıllar sonra ise memleketine geri dönmesini ve çocukluk anılarında pek çok hadise ile yer bulan Neretva üzerine bir köprü yapılmasında rol oynamasını anlatmış. Tabii, romanın kahramanı meczup bir karakter olunca, hayalle hakikat, rüya ile gerçek zaman zaman iç içe geçmiş. Yazarın zengin hayal dünyası, roman kahramanına da yansımış. Kitaptaki kötü karakterin isminin Ratko olması bir tesadüf değildir diye düşünüyorum. Çünkü Ratko, dünyanın en adi katillerinden birisi olan Mladiç'in adıdır. Özetle, o coğrafyaya ve döneme ilgi duyanlar için gizli kalmış, okunası bir roman olduğunu söylemem lazım.
Mostarlı Meczup
Mostarlı MeczupMehmet Erdem · Roza Yayınevi · 201818 okunma
··
14 görüntüleme
Ferah okurunun profil resmi
Mostar köprüsünün yapım aşamasındaki hikayesini oraya gittiğinizde duydunuz mu bilmiyorum. Rahmetli dedem anlatırdı çok hüzünlü bir hikaye idi. Emeğinize sağlık.
Mehmet Y. okurunun profil resmi
Mostar Köprüsü ile ilgili çok şey biliyorum ancak bahsettiğiniz hikayeyi duymamıştım Ferah Hanım. Yazarsanız sevinirim.
2 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.