Adana'da kitap fuarı başladı. Tabi başlamışken fuar sırasında aldım Tekvin'i. (Doğan Kitap sağolsun bir poşet vakası da orada yaşatıyor okuyucusuna!)
Kitapla veya yazarıyla ilgili bilgim yokken, fragman tadındaki kitap tanıtımını izledim önce. Sonra da o kadar çok yorum okudum ki bir de ben kendi gözlerimle görmek istedim yazarın marifetini...
Arif Ergin ile ilgili çok kısa bir biyografiye yer vermiş Doğan Kitap. Kendisi mühendis ve Tekvin Ergin'in ilk kitabıymış. Sanırım kendisi uzun yıllar Dan Brown, Jean Christophe Grangé, Ahmet Ümit ve birçok polisiye gerilim türünün en bilinen yazarlarını okumuş?! Çünkü kitapta bolca esinlenme, fazlasıyla diğer yazarlardan etkilenme ile karşılaştım. Yine de sade ve akıcı bir dil ile yazılmıştı Tekvin. Önce konudan bahsedeyim sonra fikirlerimi yazacağım elbette...
Kitap İstanbul'da geçiyor. Yıllar önce yaşanan bir cinayet ile günümüzde meydana gelen bir kaçırma olayının bağlantısıyla başlıyor her şey. Osman Hamdi Bey'e olan büyük hayranlığı ile bilinen Yakup Ruzly bilinmeyen bir nedenle öldürülür, torunu Melek de 17 yıl sonra dedesinin evinde bulduğu bir defter nedeniyle kaçırılır. Bu olayın tek şahidi ise Melek'in manevi kardeşi Hakan'dır. Defterin gizemi, Osman Hamdi Bey'in kayıp tablosu Mihrap ya da diğer adıyla Tekvin'e dayanır. Hakan gizemi çözüp Melek'i kurtarabilecek midir? Kayıp tablonun sırrı nedir? Okuyup göreceksiniz tabi ki...
Gelelim yorumuma. Her sayfasıyla amatör ve diğer yazarların kalemini çağrıştıran bir kitap okudum öncelikle. Yaşanan tesadüfler, sokakların ve kitaptaki mekânların anlatımı, karakterler arasındaki inanılacak gibi olmayan bağlantılar ve daha bir sürü şey... Tabloda karşılaşılan ve bir anda göze çarpan yazılar, yıllardır görülmeyen ama bir bakışta ana karakterin önüne gelen gizemli kutular... (Aklıma gelen ama yazmak istemediğim birçok tesadüf daha var tabi ki.)
Biraz önce de yazdığım gibi, yazar bolca gerilim romanı okumuş ve özgün bir eser sunanamış okuyucuya. Ya da en azından iyi gerilim okuyucusunu tatmin edecek gibi değildi diyelim yazılanlar. Neredeyse her şeyi tahmin ettim, her hamleyi sayfalar önceden görebildim. Belki ters köşe yapar diye bekledim ancak bir sürprizle karşılaşmadım.
Çoğu gerilim ve polisiye romanını okumuş biri olarak yapıyorum bu incelemeyi. Bu nedenle biraz karamsar olduysa affedin. Ilk kez gerilim ve polisiye okuyacaklar fazlasıyla beğenecektir. Ama türün sıkı takipçilerini memnun edeceğini düşünmüyorum.