* Dünya yaşamaya değer bir yer midir?
* Zaman içerisinde insanın yeri nedir?
* İnsanın hayatında zamanın yeri nedir?
* Ölümden sonrası mı yaşam mıdır değerli olan?
* İntihar bir başkaldırı mıdır yoksa boyun eğiş midir?
Fransız yazar Camus'nün 2. Dünya Savaşı süresince yazdığı, 1957 senesinde Nobel ödülü kazanmış, deneme ve makalelerinin derlemesidir. "Yabancı" romanının felsefi boyutunun incelendiği bir eserdir.
2. Dünya Savaşı kendine ve topluma, toplumlara yabancılaşmış bireyin varoluşsal sancılar çekmesinde büyük bir etkiye sahiptir. Kitabı okuduğunuzda kendinize "uyumsuz" İle ilgili şu soruları soruyorsunuz ister istemez. Camus'ye göre uyumsuz mutsuz ve umutsuz mudur? Hayır. İntiharı yüceltir mi? Kesinlikle hayır. Yaşanan hayatın her ne kadar anlamsız olduğunu düşünse de "uyumsuz" insan, bu hayatı belirtilen zaman ve bedende yaşayarak bu şekilde kendini özgürleştirme yolunu seçer. Kaderinin kendi ellerinde olduğunu hisseder. Tıpkı Tanrı'lar tarafından cezalandırılarak sevdiği hayattan alınıp sonsuza dek yararsızca kayayı dağın zirvesine çıkarıp sonra tekrar aşağı bırakan Sisifos gibi. Her gün kayayla boğuşan Sisifos, kendisini bir döngüye sıkıştıran Tanrı'lara karşı zafer kazanır kabul ettiği ve özgürleştiği durumuyla. Bu bir bilinç halidir. Aklımıza işçilerin her gün saatlerce çalışıp, aşırı yorulup, emeklerinin karşılığını muhtemelen yeterince alamadan eve dönmeleri gelse de, Camus, işçilerde bu bilinç olmadıkça onların "uyumsuz" olarak nitelendirilemeyeceğini vurgular.
"Uyumsuz" insanları görürüz çevremizde. Bir de tüm enerjisini bir anlam arayışına, yaşadığı olaylara tepkiler vermeye harcayanlar vardır. Hayal kırıklığına uğrayıp karamsar bir bakış açısına sahip olarak intiharı düşünenler ya da bunu hayata geçirenler de olur. Camus, intihar edenlerin durumu kabullenemeyip, uyumsuz olamadan kolay yolu seçtiğini düşünür. Yaşanan acılardan kurtuluş, var olanı kabul etmekten ve bununla var olmayı denemekten geçer.
"Uyumsuz" ölümden sonra yaşama inanmaz. Gerçekçidir. Madem kendi isteğimiz dışında geldik bu dünyaya, öleceğimizi kabul ederek geçirmeliyiz bu hayatı der. Asıl başkaldırı hayata karşı değil, intihara karşıdır! İntihar bir boyun eğmedir. Saçma ve anlamsız olan hayatı kabullenemeyip kaçmaktır.
Son olarak şu dip not Camus'yü anlamak için önemli sanırım. "İnsan, sırf kendini öldürmemek için uydurmuştur Tanrı'yı. İşte bugüne kadar gelen evrensel tarihin özeti."