Gönderi

69 syf.
7/10 puan verdi
·
21 saatte okudu
Marquez'in daha önce Yüzyıllık Yalnızlık kitabını okumuştum ve Albaya Mektup Yok'ta da aynı alaycı üslubun tadını aldım. Kötü olayları anlatırken başvurduğu mizah, bu kadar basit bir konuya absürt bir hava veriyor. 'Nasıl olur' diyeceğimiz tuhaflıktaki olaylara yazar bizi çok güzel inandırıyor. Karısıyla birlikte, oğlundan kalan dövüş horozuyla her cuma emekli aylığını bekleyen ve her cuma eve eli boş dönen, karısı ve oğlunun arkadaşlarının düşüncelerinin arasında sıkışan bir karakter Albay. Kendi düşüncesi yok, kim nereye çekerse oraya giden biri. Kitapları okurken genelde sonları hakkında düşünmem, gidişattan bellidir ve pek seçenek yoktur. Ancak bu kitabın sonu için çok heyecanlıydım, bir sürü tahminim vardı fakat kitap kafamda yazdığım sonların hepsinden bağımsız bir şekilde bitti. Albay, kitabın sonunda da olsa, yetmiş beş yıl da sürse, birey olmayı öğrendi, bir tipten karaktere dönüştü. Ayrıca kitapta karşımıza doğrudan çıkmasa da adı birkaç yerde geçen Albay Aureliano Buendia, Yüzyıllık Yalnızlık'ın ana karakterlerinden biriydi, bu da yazarın başka bir kitabına yaptığı hoş bir gönderme olmuş.
Albaya Mektup Yok
Albaya Mektup YokGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20208,5bin okunma
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.