Gönderi

(...) Bebeklerin el çırpması, anneyi sarmak için uzanan kolların işitilir bir biçimde birbirleriyle çarpışması sonucudur. Ritmik olarak tekrarlanan ve elleri bilekten kırarak yapılan daha ileri çağlara özgü el çırpma, bu sarmalayışa, sırt sıvazlama hareketinin de eklenmesiyle ortaya çıkmaktadır. Bir oyuncuyu alkışlamak uzaktan onun sırtını sıvazlamaktır. Biz izleyiciler yığını olarak hep birlikte kalkıp ona koşmamız ve sırtını sıvazlamamız zor, hatta olanak dışıdır, dolayısıyla bizler de oturduğumuz yerden onu alkışkayarak aferin deriz. Alkışlama hareketini kendi kendine tekrarlarsanız, görürsünüz ki iki eli birden aynı güçle birbirine vurmak hayli zordur. Ellerden biri oyuncunun sırt görevini yüklenir, diğeri ise sırtı sıvazlayan eldir. Evet, iki el birden hareket etmektedir ama bunlardan birisinin hareketi çok daha belirgin ve güçlüdür. On kişiden dokuzunda hafif yana yatırılmış sağ el okşayıcı "vuruculuk" görevini, sol el ise daha sabit "sırtlık" görevini yüklenmiştir.
Sayfa 105Kitabı okudu
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.