Sonra kâtibe:
“Merhaba bey, nasılsın?”
Kâtip de ırgatbaşıyı sevmezdi ama, belli etmedi:
“İyiyim. Sen?”
“Sağlığına duacıyım...”
Kâtip, “pamukçu” oğlanlardan sonra “kütlücü”lerin de kartlarını zımbalayıp “sulu kozacı”lara geçti.
Sulu kozacılar sırılsıklam üst başlarıyla titreşiyorlardı. Kâtip, “Ne o?” dedi. “Ne
Sayfa 62 - Everest Yayınları