Gönderi

280 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Kitap Süreyya, karısı Suad ve akrabaları Necip bey arasında geçen olayları anlatıyor. Sürayya karısı Suad ile baba evinde oturmaktadır. Baba otoriterdir, dediğim dedik birisidir. Süreyya ve Suad her sene yazı baba evinde geçirmek zorundadırlar. Süreyya’nın kız kardeşi Hacer evlidir ve kocası tarafından sevilen bir eştir. Fakat Hacer bu evlilikte mutlu değildir, konağa gelip giden akrabaları Necip Bey ile gönül eğlendirmektedir. Bir gün bu hayattan çok sıkılan Suad babasından para alır, İstanbul ‘dan yalı kiralar eşi Süreyya’ya sürpriz yapar. Bu konuda yardımı bulunan Necip Bey’ i hem dostları hem de akrabaları olarak yalıda kendilerini ziyaret etmesi için ikna ederler. Yazı yalıda geçiren bu üçlü için hayat çok güzeldir. Necip bu ailenin doğal bir üyesi olmuştur. Birlikte yürüyüş, sandal gezileri yaparlar. Süreyya için yelkenle gezmek ve balık tutmak vazgeçilmez bir zevktir. Suad ile Necip için ise piyano çalmak daha zevklidir. Birlikte geçirdiği bu günler esnasında Necip içten içe Süreyya ile Suad arasındaki evlilik ilişkisine imrenmeye kendisinin de Suad gibi bir eş istemeye hatta kıskamaya başlar. En sonunda aslında Suad’a aşık olduğunu fark eder ve bu durumdan müthiş bir utanç duyar. Kendisini evinin kapısını açan en yakın dostunun/arkadaşının karısına göz diken bir hain olarak düşünür. Ne kadar uğraşsa da bu aşktan kaçamaz. Suad ise Necip’in bu aşkına, içten içe yanışına kayıtsız kalamaz ve gönlü Necip’e kaymaya başlar ikilemde kalır. Suad ya Necip’in aşkına cevap verip herkesin gözünde namussuz adi bir kadın olacak ya da aşk acısıyla yaşamaya devam ecektir. Sonunda Suad ile Necip arasında içten ve sessiz gizli bir yasak aşk başlar. Bu aşkta tek engel Suad’ın evli olması yani Sürayya ‘dır. Yeşilçam tadında güzel bir roman. Devamını okuyup sonunu siz keşfetmelisiniz. Yazar akıcı ve anlaşılır bir dil kullanmış. İlk başta isimlerin cinsiyet karşılığı tuhaf gelse de okudukça alışıyorsunuz. Ara ara sıkılıp “Aa yeter artık! Olsun ne olacaksa. Ya bu aşk bitsin ya da ortaya çıksın herkes öğrensin. “ diyebiliyorsunuz. Karakterlerin yasak aşk yaşaması, bu esnada geçirdikleri ruhsal durumları gelgitleri sevgi, utanç, namus, ihanet, sadakat kavramlarını düşündüren psiklojik tahlillleri ile Türk Edebiyatı tarihinde ilk psikolojik roman olma özelliğini gerçekten yansıtıyor.
Eylül
EylülMehmet Rauf · Sis Yayıncılık · 201440,2bin okunma
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.