Gönderi

Kitle iletişim araçlarının çizdiği dünya resimleri neden bu kadar ikna edici? Birincisi, gösterilen resmi çok nadir sorguluyoruz. Kendimize ”Neden bana akşam haberlerinde başka bir hikâye değil de bunu gösteriyorlar? Polis gerçekten bu şekilde mi çalışıyor? Dünya gerçekten bu kadar şiddet ve suç mu dolu?" sorularını nadiren soruyoruz. Televizyonun evlerimize ışınladığı resimlerin, neredeyse her zaman, gerçekliği temsil ettiğini varsayıyoruz. Nazi propagandacısı Joseph Goebbels’in bir keresinde belirttiği gibi: ”Propagandanın sırrı şudur: Propaganda tarafından ikna edilecek olanlar, onunla kuşatıldıklarını fark etmeksizin, tamamen propaganda fikirleriyle sarılmış olmalı.”14 Bir kez kabul edildiğinde, kafamızda oluşturduğumuz resimler düşüncelerimize ve hareketlerimize yön veren kurgular olarak hizmete verir. Bu imajlar ilkel sosyal teoriler olarak çalışır --bize durumun ”gerçekler’ini sunar, hangi meselelerin aciliyeti olduğunu belirler ve sosyal dünyamız hakkında hangi tarzda düşüneceğimizi emreder. Politika bilimci Bernard Cohen’in de gözlemlediği gibi medya: Belki çoğu zaman insanların ne düşünmesi gerektiğini söylemekte başarılı olamaz ama okuyucularına ne hakkında düşünmeleri gerektiğini söylemekte inanılmaz derecede başarılıdır...Dünya farklı insanlara, okudukları gazetelerin yazarları, editörleri ve yayıncıları tarafından çizilen haritaya göre farklı görünecektir.15
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.