"Osmanlılar, devleti yöneten adaleti 'kendi kişisel arzularından bağımsız' olarak tevzi eder şeklinde ifade edilen, Orta Asya'daki eski Türk devletlerinde rastlanan bağlayıcı nihai hukuk fikrine geri döndüler. Örf-i sultanî, padişahın seküler bir lider olarak iradesi veya direktifidir. Fakat seküler iktidar, padişahların kişisel hevesine değil 'gereklilik' ve 'ussallık' temelleri üzerinen bina edilmiştir."