Kitap, Memduh Şevket Esendal'ın yirmi beş öyküsünden oluşuyor. Büyük kısmı 1920'li yıllarda yazılmış olan öykülerinde, bu toprağın insanlarını çarpıcı cümleler kurmadan biraz da eğlendirici bir üslupla anlatıyor bize. Yazarın eserlerine duyulacak ilgi her ne kadar kişinin zevk ve tercihleriyle yakından alakalı olsa da Bilgi Yayınevi'nden çıkan kitapta okuyucunun hemfikir olacağını düşündüğüm şey, dilin günümüz Türkçesinden uzak kalmış olması. Bu da esasında öyküyle okuyucu arasındaki bağı bir anda kopariveriyor. Kişinin daha evvel duymadığı kelimelerin yoğun olduğu paragraflar arttıkça bir süre sonra kitabı elinden bırakası gelmiyor değil. Kendi adıma, okumasam da olur muydu? Olurdu.