Gönderi

Dile ve göze gelmesi imkânsız olan bir aşkınlıkla yüklü de­ğildir artık imgeler. Perde açıldığında odaya dolan ve evreni duyumsamamızı sağlayan ışık gibi kendini sadece gösteren, ama açıklamayan, kendini ele vermeyen bir gizemliliğe, ardında kendi dışında bir şey göstermeyen bir görünürlüğe evrilmiş gibidir imge. İkonanın verdikçe ço­ğalan, çoğaldıkça artan çağrısı bakışın tatminine yönelik bir pratiğe hapsedilmiş; imgenin Şamlı Yahya'dan başlayarak kanıtlanmaya çalışılan çifte varlığı, görüntüsü dışında sunacak bir şeyi olmayan bir hayat kadınının yoksulluğuna indirgenmiştir. Oysa gerek bu dünyada gerekse ötesinde iki ayrı mekâna sahip olan, görünenle görünmeyen arası salınan bir varlıktır ikona; onun antinomisi, göze getirdiği an görünmezleştirdiği aşkınlığın antinomik olmasından kaynaklanır. Kendini çürütmekten, kendi çöküşünü imlemekten, kendini gizlemekten asla sakınmayan bir aşkınlıktır Bizanslılar'ın aşkınlığı; görünmeyene yaklaştıkça insan, görünmezlik büyümektedir. İkona, kendi çöküşünü göze alabildiği için görünmeyenin gösterenidir
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.