İngiltere'de, Gotik sanatın "Dikey üslup" diye bilinen son evresinde bu eğilimlerin etkili olduğunu görüyoruz. Bu tanımlama İngiltere'de XIV. yüzyıl sonlarıyla XV. yüzyılda yapılan binaların özelliğini ifade etme amacıyla kullanılmıştır. Çünkü bu yapıların süslemelerinde, düz çizgiler, daha önceki dönemdeki "süslü" taş kafes işçiliğinin kıvrımlarından ve kemerlerinden daha çoktur. Bu üslubun en ünlü örneği, Cambridge'teki, 1446 yılında yapımına başlanan King's College'in güzel şapelidir.
Bu kilisenin biçimi, önceki Gotik iç mekânlardan çok daha yalındır. Yan sahınlar olmadığı için, ayaklar ve dik kemerler yoktur. Kilise, bütün olarak, bir Ortaçağ kilisesinden çok, oldukça yüksek bir salon izlenimini verir. Genel yapısının daha sade ve belki de, büyük katedrallere göre daha
dünyevi olmasına karşın, ayrıntılarda, özellikle de tonozun biçiminde, ("yelpaze tonoz") Gotik ustaların hayal gücü, alıp başını gitmiştir.