Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

844 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
72 günde okudu
Bir Ulysses Okuma Serüveni
İnceleme Öncesi Giriş Notu: Bu incelemeyi okumak yerine karakter incelemesinden bölümlerin tek tek incelemesine kadar dinlemek istiyorum diyenlere gelsin: youtube.com/playlist?list=P... Çeviri Notu: Bu kitabın dilimizdeki üç çevirisinin de karşılaştırması için: #65736771 Benim için 72 gün süren okuma macerasının adıdır Ulysses. Bu kitabı okuyacaklar diğer tüm okudukları kitapları hafızasından silsin çünkü karşılaşacakları şey bir roman, bir edebiyat eseri değil sadece bir macera. Peki ben bunları yazarak ne demek istiyorum, hadi başlayalım şu incelemeye. Ulysses, daha ilk başlangıçtan son noktaya kadar okuru bir maceradan başka bir maceraya sürükleyen, kimi zaman dalgadan dalgaya savuran, kimi zaman çölleri geçirtip susuz bırakan, kimi zaman karşına Çin Seddi çıkaran ve kimi zamanda zifri karanlık dehlizlerde okuru tek başına bırakan roman, destan, efsane, türüne artık her ne derseniz o olan kitap. Siz bir yazarın kendini ölümsüz kılmak için anlaşılmaz kıldığına şahit oldunuz mu? Joyce kitabı için "İçine o kadar çok bilmece-bulmaca ve zekâ oyunu koydum ki, profesörler yüzyıllarca ne demek istediğimi tartışacaklar, insanın ölümsüzlüğü garantilemesinin tek yolu da budur” der. Bu kitap, ölümsüzlüğün destanıdır, taklit edilmesi imkansız, ne anlattığından çok nasıl anlattığına odaklı bir şaheser. Peki Ulysses ne anlatıyor? El cevap: Hiçbir şey. Hiçbir şey anlatmayan kitap mı olur sorunuzu anlayabiliyorum. Ama cidden hiçbir şey anlatmıyor Ulysses, daha doğrusu yazarının böyle bir derdi yok. Anlatılan sadece Dublin'de geçen 18 saatlik zaman dilimidir. Ana karakterleri Stephan Dedalus, Leopold Bloom ve daha bir sürü yan karakter. Joyce, 22 yaşında yazdığı ilk kitabı olan Dublinliler'de yer alan hikayelerinde neyi anlattığından çok nasıl anlattığına odaklanıp alayına isyan bayrağını çekmişti. Bu kitabındaysa alayına isyan bayrağını adeta Everest tepesine dikmiş. Peki sorumuzu farklılaştıralım biraz. Nasıl anlatmış? Ulysses toplam 18 bölümden oluşur ve her bölümde farklı bir anlatım tekniğiyle okuru buluşturur. Bir bölümde yer yer hikayeleştirme yer yer bilinç akışına başvurur; tabii ki anlatım birbiriyle iç içe geçmiştir, nerede bilinç akışı nerede gerçek hikaye anlamanız hemen mümkün olmayabiliyor. Bir bölümde 180 sayfalık sergilenmesi imkansız bir tiyatro oyunu metniyle karşılaşırsınız, bir bölümde boydan boya diyalog, çok sayıda karakter ve yer ismiyle. Bir bölümde soru cevap kısımlı bir anlatım sizi karşılarken bir bölüm noktalama kuralları uyumlu bir bilinç akışı metniyle sizi selamlar. Ve final, belki de kitabın en çarpıcı kısmı; Leopold Bloom'un eşinin ağzından, nokta ve virgülün olmadığı, cümlenin başının ve sonunun yer almadığın tamamen bilinç akışından oluşan ve yer yer müstehcen bir dili barındıran 45 sayfalık bir bölüm. Peki bu kitabı nasıl okumalıyız? Bence bu kitabı okumak için iki türlü yol izlenebilir. Birincisi ve benim yaptığım: Evde, kafanız sakinken bölüm bölüm okunup, bu kitabı okumak için bir ön çalışma yapmayıp daha önceki okuduğunuz kitaplardan gelen edebi birikime güvenip bodoslama dalmak. İkincisi ise Dünya ve Türk edebiyatının önemli bilinç akışı türünde yazılmış eserlerini, Shakespeare'in tüm eserlerini ve son olarak da Homeros'un İlyada ve Odysseia destanlarını okuyup sonrasında Nevzat Erkmen'in YKY baskısından hem Ulysses'i hem de Ulysses Sözlüğü'nü birlikte okuyarak bir çalışma yapılabilir. Fakat hangi tür okuma yapılırsa yapılsın Ulysses anlaşılması neredeyse imkansız bir eser. Bu nedenle onu okurken anlamaya çalışmak yerine bizlere gösterdiği anlatım tekniklerinin keyfine varmak gerek diye düşünüyorum. Ulysses nasıl okunur diye bunun hakkında yazılan bir makaleyi de şuraya iliştireyim: t24.com.tr/k24/yazi/ulysse... Ben kitabı ne yazık ki YKY'nin Kazım Taşkent serisinden Nevzat Erkmen çevirisinden okudum. Ne yazık ki diyorum çünkü güzel kitap adeta Erkmen'in yüksek egosuna kurban gitmiş. Nasıl mı? Sadece daha ilk birkaç bölümde şu kelimelere maruz kalıyorsunuz: Imızganma, kıya, uruk, hurufat, kokoroz, deprenen, muttasıl, kavza, meddücezrin, çalak, kırınmak, berkitme, karmanyolacı, silahendazı, kiplik, direysel, kavkılar, istinga etmek, eştözlü (hepsini yazmadım, bunların haricinde bir sürü daha böyle kelime var). Yetmiyor kendisi bazı bölümlerde Türkçe yerel ağız kullanıyor, bir bakıyorsunuz koskoca bir bölümü (14. bölüm) ağdalı bir dille yazıyor. Şöyle bölüm başlangıcı mı olur arkadaş: "Kendilerine akıl ihsan olunmuş faniler içün en menfaatbahş fraz edilen mevzuların kaffesine müteallik ol allameler bu doktrinler arasında insan zihninde en muteber mevkii işgal etmesi iktiza etmesi hasebiyle biteviye seyrederler ve ittifakı umumiyeyle beyan eylerler kim diğer şerait musavi oldukta bir milletin ikbali eksikliği azim bir şer bereket kim mevcudiyeti velut tabiatin en nafiz bir nimeti olan tenasülün idamesine verdiği ehemmiyetin tekamülü nisbetinden gayri hiçbir harici ihtişamla tesirli bir şekilde beyan edilemez ve alemşümul...." Demem o ki Nevzat Erkmen'in çevirisi sonrasında bu kitap benim için bitmedi. Bir de Norgunk Yayınları'nın Armağan Ekici çevirisi var onu da satın aldım, kısmetse Mayıs ayında okumaya başlayacağım. Zirveye tekrar tırmanmayı düşünüyorum ve site içi bir "Ulysses" etkinliğiyle bunu taçlandırmak istiyorum. Son olarak gelin beraber olsun diyerek bu zorlu kitabın hep birlikte altından kalkmayı öneriyorum. Ulysses, her edebiyat bağımlısının hayatında mutlaka en az bir kez okuması gereken bir kitap. Lütfen okuyun.
Ulysses
UlyssesJames Joyce · Yapı Kredi Yayınları · 20231,066 okunma
··
651 görüntüleme
Erhan okurunun profil resmi
Elinize sağlık, zorlu bir yolculuğa çıkmışsınız, umarım Armağan Ekici çevirisi ile kafanız daha rahat bitirebilirsiniz bu macerayı. Nevzat Erkmen konusunda aynı fikirdeyim bende, daha önce bir kaç defa belirtmiştim ben de, adamı takdir etmek gerekir gerçi yıllarca uğraşarak çevirmiş metni ilk olarak. Ama kesinlikle bir ego tartmini söz konusu bence de. Bende de aynı çeviri ve sözlük var- ama kitaptan soğutan çeviri olmuştu beni okul yıllarımda. Geçen yıl Ulysses sitelerinden okumaya başladım, her cümlede bir kaç kez duraklayarak - ve yazdım biraz da anladığım kadarıyla ilk yedi bölümü- ara verdim ama şimdilik, kimbilir belki sizin etkinliğinizle birlikte yeniden devam ederim. Teşekkürler.
Turhan Yıldırım okurunun profil resmi
Baktığım ve son iki bölümü karşılaştırdığım kadarıyla Armağan Ekici çevirisi daha iyi gibi duruyor. Zaten Erkmen çevirisinden daha kötü olabilmesi olası değil; bir kişinin bu kadar kötü çeviri yapabilmesi için hakikaten yıllarını vakfetmesi lazım. Erkmen kitabı çevirmemiş yeniden yazmaya yeltenmiş. Öyle bir ego ki kendini adeta Türk James Joyce zannetmiş ve tabii ki olmamış, olamamış.
1 sonraki yanıtı göster
Ömer Gezen okurunun profil resmi
İyi ki tekrar paylaşmıssınız iletiyi Turhan Bey, yoksa görememiştim. Siz bitirdiniz ben de başlayacağım bir haftaya umarım :) Bir de özelden mesaj attım rica etsem bakar mısınız?
Padme Amidala okurunun profil resmi
Acaba çevirmen bilerek o kadar zorlu bir dille çevirmiş olabilir mi, diye geldi aklıma. Orijinalinde aynı o türde zorlama kelimeler kullanılmışsa, bizim dilimizde de çevirisinde zorlama bir dil olmalı diye mi düşünmüş? Eseri okumaya cesaret edemedim yıllardır, fakat incelemenizde çok fazla teknik kullandığından bahsettiniz diye böyle bir sebep de olabilir diye düşündüm. Ve ilk kez bu sitede başka birinin bir incelemesini paylaştım, elinize sağlık. Harika bir şekilde kitabı anlatmışsınız.
Turhan Yıldırım okurunun profil resmi
Güzel yorumlarınız için teşekkür ederim. Nevzat Erkmen, tam da dediğiniz şeyi yapmış. Ama bir kitabı çevirmek bu olmamalı. Çevirmenlik bir kitabı kendi dilinde tekrar yeni baştan yazmak demek değildir diye düşünüyorum. Eminim ki bu kitabın çevirisi yüzünden (YKY çevirisi yayınevi nedeniyle en fazla bulunabilen ve satılan, kitabın da Türkçe'deki ilk çevirisi) birçok insan kitabı yarım bıraktı. Kitap zaten her şeyiyle zor bir de bunu Türkçe'yle birlikte daha da karmaşık hale getirmenin ne anlamı var bilemiyorum.
Nilüfer okurunun profil resmi
Bölüm bölüm okuma serüveninize şahit oldum her bölüm bitinceki yorumlarınızdan. Umarım ikinci çeviride umduğunuzu bulursunuz. Bu kitabı okumak için daha yolum var belki ben okuyana kadar daha iyi bir üçüncü çeviri çıkar. 😊 Elinize emeğinize sağlık.
Turhan Yıldırım okurunun profil resmi
Güzel yorumunuz için teşekkür ederim.
Bu yorum görüntülenemiyor
FİLİZ ERDEM okurunun profil resmi
Geçen sene mayıs ayında başladım. Hala bitirme ümidim var. Hem okurken keyfine doyamıyorum hem de bıraktığım anda içgüdüsel olarak tekrar elime almaya korkuyorum :-)) Sizi karakterin beynine sokup, birebir kişiyi tüm duygu ve düşünceleri ile yaşatabilme başarısı benzersiz. Okuyabilene gerçekten çok keyif verici bir kitap. Bu zorlu kitabın hep birlikte altından kalkma önerinize gönülden eşlik ediyorum.
Turhan Yıldırım okurunun profil resmi
O zaman etkinliğe beklerim. #43529206
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.