.
Meriçin yazarken haz duyduğunu düşünüyorum. Resmen üslubu haykırıyor bunu, kitap boyunca bir sihirbazı şaşkınlıkla seyreder gibi okudum Meriç'in cümlelerini. Bu üslup ile yavan bir fıkra yazsa belki gülmem ama dinlerken mutlaka haz duyarım.
Neyse gelelim kitaba, iki bölümden oluşan bir kitap yazmış Meriç. İlk bölüm batı ve batının buhranları.... Meriç'in met ettiği bir batı var, birde facia olarak gördüğü bir batı. ''Asyanın gerilmesi yoktur güneş yükselince yıldızların sönmesi vardır'' demesi şaşırtıcıydı. Böyle şaşalı bir methiyeden bir kaç sayfa sonra sadece kendini düşünen, intihar heyezanları içersinde yaşayan ve yaşamakta anlam bulamayan batıyı anlatıyor Camus üzerinden. Çelişki mi?? Meriç'in sayfaları birbiriyle çelişir genelde, okuyucuları bilecektir bu durumu. Lakin ben geniş bakmasının bir fazileti olarak yorumluyorum bu ikilemleri. Belkide yanılıyorum??
İkinci perdede ise Osmanlının son dönemine parmak basıyor Meriç. Cevdet Paşa etkisi bariz hissediliyor. İktisadi olarak yorulan Osmanlının batıya meyili ve bu durumun getirdiği yanlışlar.. . Bu ülke kitabında ''koca imparatorluğu paşa babaları batırdı'' derken neyi kast ettiğini anlıyorum artık. Özellikle Mithat paşanın yaptıkları, Abdülaziz'in yalnızlığı ve Abdulhamidin zekice politikasını güzel anlatmış kitap.
Evet neyse toparlayalım. Osmanlının son dönemini, batının çelişkili hareketlerini, batının buhranını, büyük padişah Abdülhamid'i ve "geç bunları" diyorsanız sırf Cemil Meriçin üslubu için okunabilir, tavsiyemizdir.
Merhabalar Nadirkitap. Com'dan bulup Ankarada bir sahaftan aldım. Hala nadirde satışta olanlar var ama fiyatlar haliyle biraz pahalı, ben 50 tl ye almıştım.