Başarılı incelemeniz için tebrik ederim ANIL hocam.İhsan Oktay okurken kendi açımdan hissettiğim en dikkat çekici şey eser sizi öyle büyülüyor ki kitaptaki büyülü dünyaya içine girip sanki o dünya sizin gerçekliğiniz olmuş gibi tamamen dış dünyadan soyutlanarak karakterlerle birlikte yaşıyoruz.Evet o hayalin içine çekiyor bizi yazar ve kitabı okumak için ara verdiğinizde üzülüyorsunuz yine dış dünyadayım diye.'Suskunlar' kitabını da on gün önce okudum yine 'Puslu kıtalar atlası ' ile aynı duyguyu hissettirdi.Her iki kitabı da çok sevdim.Yazar için fark ettiğim ikinci bir nokta ise eserinde hiçbir zayıflığın duraksamanın bulunmaması.Yani başladığı kalitede devam edip bitirmesi .DOSTOYEVSKİ gibi yazarlar bile bunu pek başaramaz (en çok sevdiğim yazar).Zaman zaman kitabın bölümlerinde bazı yerlerinde en iyi kaliteye ulaşamaz.Bazı bölümleri çok güçlü bazı bölümleri ile zayıf olur genelde çoğu yazarın çoğu kitabında.Ama ilginç olan şu ki yine düşüncemi tekrar ediyorum İHSAN OKTAY ANAR'DA bu yok,kitabın her bölümü aynı kalitede aynı tatta,aynı şekilde güçlü yazılmış,sanırım kaliteyi her bölümde yakalayan bir PROUST var.Bu yönü ile de takdire şayan,inişli çıkışlı bir grafik hiç sergilemiyor !