Öncelikle elinize sağlık, çok sevdiğim bir kitap ve yazar da zaten çok seviliyor neredeyse hepimiz tarafından..
"Gerçek bölünemez, bu yüzden kendini tanıyamaz; her kim onu tanımak isterse bir yalan olmak zorundadır." demiş Kafka.
"Hakikat , kafandaki hayatla yaşadığın hayatı bir yerde buluşturabilmektir" diyor Dücane Cündioğlu.
İyi-kötü , doğru-yanlış , sevap-günah gibi bu liste uzatılabilir..
Şizofreni , çift karakter ve benzeri konular. Bilgim çok az olduğu için büyük laflar etmek istemem. Sadece dünyadaki her şeyin zıttıyla var olabildiğini ve tanımlanabildiğini biliyorum.
Biz doğmakla beraber bölünmeye başlıyoruz. Aç-tok , kısa-uzun , geçici ya da kalıcı hallere bürünüyoruz ve değişimle birlikte farklılaşıyoruz. Sokağa çıkıyoruz farklı iki hayat tarzı çıkıyor karşımıza , okul , iş , insanlar , hep farklı bir yere doğru çekiyor bizi. Böylece şekilleniyoruz . İnsanın geri dönemediği kopuşlar var, birincisi doğmak , ikincisi ergenlik ve üçüncüsü aşk. İlk ikisi bütün insanlarda ortak ama üçüncüsü her insanda yaşanan bir durum değil, yaşansa da süreç ve sonuçlar çok kişisel. Böylece hayatımızın gidişatı belirleniyor.
Fight Club filmi çok özel evet malum , kitabını da okumayı düşünüyorum yakında. Aslında edebiyat , sinema ve sanatın başlıca konusu bu zaten, insanı aramak.. "kendini tanı" meselesi..
Daha da uzatasım var ama çok oldu , teşekkürler :)