Gönderi

Kampı tanımlayan şeyin basitçe hayatın olumsuzlanması olmadığını, ne ölümün ne de kurbanların sayısının hiçbir şekilde kampın dehşetini azaltamayacağını ve kampta kaybedilen onur ve haysiyetin, hayatın değil ölümün onuru ve haysiyeti olduğunu görmüş bulunuyoruz. Hannah Arendt 1964 yılında Günter Gaus ile yaptığı röportajda kamplar hakkındaki gerçeği öğrenir öğrenmez verdiği tepkiyi tüm ayrıntısıyla şöyle tanımlamıştı: Önce ne diyorduk: Evet, insanın düşmanlan olur. Bu tamamen normal. Peki niçin bir halkın da düşmanlan olmasın? Ama bu farklıydı. Sanki bir uçurum açılmış gibiydi sahiden de. Bunun olmaması gerekirdi. Sadece kurbanların sayısını kastetmiyorum. Yöntemi, ceset imalatını ve diğerlerini kastediyorum -daha fazlasına girmeye gerek yok. Bu olmamalıydı. Kendimizi alıştıramayacagımız bir şey oldu orada. Hiçbirimizin yapamayacağı (Arendt 1993: 13-14).
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.