Gönderi

Dün üniversiteye giderken gemide okurum diye evdeki kitaplıkda bulunan Jane Eyre kitabını çantama koydum. Bu sabah ise IELTS sınavından kalıp da üniversite öğrenimim askıya alındığını öğrendikten sonraki şoku atlattıktan sonra evdeki kitap bir yere kaçmıyor deyip bir süredir okumayı düşündüğüm Yüzyıllık yalnızlık adlı kitabı almak için kütüphanenin yolunu tuttum. Kütüphane ekranına kitabı aratınca bu kitaptan 4 tane olduğunu ve ikisinin onarımda olduğunu gördüm. Diğerleri rafta gözüküyordu. Ben de bir tanesini yazdım. Görevli kitabı almak için raflara gitti ve geri döndüğünde kitabın rafta olmadığını söyledi. Ben de diğerini getirin dedim ama o da kütüphanenin diğer şubesinde olunca mecbur kitap değiştirmek zorunda kaldım. Bari Labirent kitabını okuyayım dedim. Aratınca bilgisayarda o da rafta değil birinde olduğunu öğrendim. Zaten hiç boş kalmıyordu bu kitap. Sonunda Amin Maalouf'un Semerkant kitabını aldım. Şimdi ise evde bulduğum Genç Prens kitabını okuyorum. Neye niyet kime kısmet... Bir günde beş kitap okumayı düşünerek ne kadar da aklım karışmış. İşte bu Jane Eyre'den Küçük Prens'e giden hikayemdi. Kırılma Jane Eyre 4 ay sonra üniversiteye gidebilirsem seni de okuyacağım. Hem de gemi de cam kenarında sana güzel mi güzel marmara denizini seyrettirirken...
·
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.