- Antuan, ne yiyeyim? Ne var?
Antuan biraz düşündükten sonra:
- Keklik, bakaca, yaban ördeği, levrek, mayonezli... Şey...
- Keklik mi? Taze mi ama?
- Daha bu sabah vurmuşlar. (Yalan)
- Getir.
Garson, arkasına döner dönmez mutfağın köşesinde soluğu alıyor:
- Yarım tavuk, ala perdri. (Keklik usulü)
Oradan kapınca, yallah müşteriye! Bir lokma:
- Hayır, bu keklik değil. (Bununla birlikte, ben farkına varmadım da keklik diye yedim. Fark edebilene aşk olsun.)
Sayfa 19 - Akvaryum yayınevi